Avoid: Anlamı ve Kullanımı
Avoid, İngilizce’de “kaçınmak, uzak durmak, sakınmak” anlamlarına gelen bir fiildir. Genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve istenmeyen bir şeyden uzak durmayı ifade eder. Örneğin:
- I avoid eating junk food. (Çöp yiyecek yemekten kaçınıyorum.)
- She avoids going to the dentist. (Dişçiye gitmekten kaçınıyor.)
- We should avoid making mistakes. (Hata yapmaktan kaçınmalıyız.)
Avoid, ayrıca “önlemek, engellemek” anlamında da kullanılabilir. Bu durumda genellikle olumlu bir anlamda kullanılır ve istenen bir sonucu elde etmek için bir şey yapmayı ifade eder. Örneğin:
- We took precautions to avoid getting sick. (Hastalanmamak için önlemler aldık.)
- The government is trying to avoid a recession. (Hükümet durgunluğu önlemeye çalışıyor.)
- I did everything I could to avoid the accident. (Kazayı önlemek için elimden geleni yaptım.)
Avoid, genellikle “to” edatı ile birlikte kullanılır. Ancak bazı durumlarda “from” edatı ile de kullanılabilir. Örneğin:
- I avoid going to the beach because I don’t like sand. (Kumu sevmediğim için plaja gitmekten kaçınıyorum.)
- She avoids talking to strangers. (Yabancılara konuşmaktan kaçınıyor.)
- We should avoid eating too much sugar. (Çok fazla şeker yemekten kaçınmalıyız.)
Avoid, günlük konuşmada sıklıkla kullanılan bir fiildir. Hem olumsuz hem de olumlu anlamlarda kullanılabilir.
Avoid Kullanımına Örnekler
- I avoid eating meat because I’m a vegetarian. (Vejetaryen olduğum için et yemekten kaçınıyorum.)
- He avoids driving in the rain because he’s afraid of accidents. (Kazalardan korktuğu için yağmurda araba kullanmaktan kaçınıyor.)
- We should avoid spending too much money on unnecessary things. (Gereksiz şeylere çok fazla para harcamaktan kaçınmalıyız.)
- The government is trying to avoid raising taxes. (Hükümet vergileri artırmaktan kaçınmaya çalışıyor.)
- I did everything I could to avoid the argument, but it was inevitable. (Tartışmayı önlemek için elimden geleni yaptım, ama kaçınılmazdı.)
Avoid ile İlgili Kelimeler
- Avoidance: Kaçınma, uzak durma
- Avoidable: Kaçınılabilir
- Unavoidable: Kaçınılmaz
- Evitable: Kaçınılabilir
- Inevitable: Kaçınılmaz