Sözlükte çekişmesiz yargı kelimesinin manası:
- Kişinin yararlarını korumak ya da kişinin birbiriyle çelişme durumunda olmayan yararlarını düzenlemek için, yönetici nitelikte olan işler dolayısıyle, yargılıklara verilen önlem alma, işlem yapma, ve karar verme yetkisi.
çekişmesiz yargı ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
çekişmesiz: Çekişmeye yol açmayan. Devamını Oku
yargı: Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm. Örnek: Hocamız rahmetli Muhsin Bey, bunu sınıfta okurken gözleri yaşarırdı. H. Taner Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza Örnek: Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Anayasa Mahkeme. Devamını Oku
çekişmeli yargı: İhtilâflı kazâ. Devamını Oku
yargıtay: Tüze yargılıklarınca verilen karar ve yargıların son inceleme orunu (mercii). Devamını Oku
yargı belgesi: Yargılıkça verilen en son kararın her iki yana verilen onaylı benzeri, örneği. Devamını Oku
yargılıklar örgütü: Yargı yetkisini ulus adına kullanan yargılıkların kuruluşunu, birbiriyle olan ilişkileriyle görev ve yetkilerini, aşamalarını belli eden türe alanı. Devamını Oku
davayı gören yargılık: Bir yargıcın yargıçlık görevini yapmaktan yasaklı olduğu sanısı uyandığında, gerek bu konuda gerekse temel davanın çözümlenmesi konusunda karar verecek olan yargılık. Devamını Oku
yargı gücü: Yargı işini yerine getirebilme gücü, yargı erki. Bireylerle devlet ve bireylerin birbirleri arasında çıkan uyuşmazlıkların ulus adına bağımsız yargılıklarca çözümlenmesi yetkisi ve gücü. Devamını Oku
ön yargılı: Ön yargıları olan, ön yargı ile karar veren. Devamını Oku
temel yargılık başkan ve yargıcı: Temel yargılıktaki davalara bakan bir başkanla iki üye. Devamını Oku
deney yargıları: Deneye dayanan yargılar. 2-(Kant’ta) Yalnızca öznel geçerliği olan duyu yargılarından ayrı olarak nesnel geçerlikleri olan deneysel (empirik) yargılar. Devamını Oku
yargılı: Kendisi için verilen yargı kesinleşmiş olan kimse. Devamını Oku
bireşimsel yargı: (Kant’ta) Yüklem kavramının konu kavramının dışında bulunduğu yargı. // Buna genişletici yargı da denir, çünkübireşimsel yargı, konu kavramına, bu kavramda hiç düşünülmemiş olan ve bu kavramın çözümlenmesiyle çıkarılamayacak olan bir yüklem katar. (Ör. “Cisimler ağırdır.”) Karşıtı bkz. çözümsel yargı Devamını Oku
dolaylı yargılama: Görülmekte olan bir davada yargıcın, başka bir yargılıktan, tanık ve bilirkişi dinlenmesini, sanığı sorguya çekme ve benzeri işlemlerin yapılmasını istemesi ya da toplu yargılıkta bir üyeye bu işleri yapmak üzere yetki verilmesi. Devamını Oku
değer yargısı: Bir değerlendirme getiren yargı Örnek: Sansürün değer yargıları sanatın, düşüncenin, bilimin, gerçeğin yasalarına uymaz. H. Taner Varlıkla değil, değerle ilgili yargı. Bir değerlemeyi içeren yargı (değerleme yapan yargı). Devamını Oku