cheer up

Cheer Up: İngilizce ve Türkçe Anlamı ve Kullanımı

“Cheer up” ifadesi, İngilizce’de “neşelenmek, keyiflenmek, moral bulmak” anlamlarına gelir. Türkçe’de ise “neşelendirmek, keyiflendirmek, moral vermek” anlamlarına gelir. Bu ifade, genellikle birini üzgün veya moralsiz gördüğümüzde ona neşe ve moral vermek için kullanılır.

“Cheer up” ifadesi, birçok farklı şekilde kullanılabilir. Örneğin:

  • “Cheer up, it’s not that bad.” (Neşelen, o kadar da kötü değil.)
  • “I know you’re feeling down, but cheer up, things will get better.” (Üzgün olduğunu biliyorum ama neşelen, işler düzelecek.)
  • “Don’t worry, I’m here to cheer you up.” (Endişelenme, seni neşelendirmek için buradayım.)
  • “Let’s go out and do something fun to cheer you up.” (Hadi dışarı çıkıp seni neşelendirmek için eğlenceli bir şeyler yapalım.)
  • “I brought you a gift to cheer you up.” (Seni neşelendirmek için sana bir hediye getirdim.)

“Cheer up” ifadesi, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Ancak, bazı durumlarda alaycı veya küçümseyici bir şekilde de kullanılabilir. Örneğin:

  • “Oh, cheer up, it’s not like you’re the only one who’s going through a tough time.” (Oh, neşelen, zor zamanlar geçiren tek kişi sen değilsin.)
  • “Cheer up, at least you still have a job.” (Neşelen, en azından hala bir işin var.)

“Cheer up” ifadesi, günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Bu ifadeyi kullanırken, karşı tarafın duygularına saygılı olmak ve onu gerçekten neşelendirmek istediğinizi göstermek önemlidir.

Cheer Up: Örnek Cümleler

  • “I was feeling down, but my friends cheered me up with their jokes and laughter.” (Üzgündüm ama arkadaşlarım şakaları ve kahkahalarıyla beni neşelendirdiler.)
  • “I was having a bad day at work, but my boss cheered me up by giving me a promotion.” (İş yerinde kötü bir gün geçiriyordum ama patronum beni terfi ettirerek beni neşelendirdi.)
  • “I was feeling lonely and homesick, but my family cheered me up by sending me a care package.” (Yalnız ve özlem duyuyordum ama ailem bana bir bakım paketi göndererek beni neşelendirdi.)
  • “I was feeling stressed and anxious, but my therapist cheered me up by helping me to relax and focus on the positive.” (Stresli ve endişeliydim ama terapistim beni rahatlatarak ve olumluya odaklanmama yardımcı olarak beni neşelendirdi.)
  • “I was feeling down about my appearance, but my friends cheered me up by telling me how beautiful I am.” (Görünüşüm hakkında kendimi kötü hissediyordum ama arkadaşlarım bana ne kadar güzel olduğumu söyleyerek beni neşelendirdiler.)

Cheer Up: İngilizce-Türkçe Çeviri

  • cheer up – neşelendirmek, keyiflendirmek, moral vermek
  • cheer up – neşelenmek, keyiflenmek, moral bulmak
  • cheer up – neşeli olmak, keyifli olmak, moralli olmak
  • cheer up – neşelendirmek, keyiflendirmek, moral vermek
  • cheer up – neşelenmek, keyiflenmek, moral bulmak

Yayımlandı

kategorisi