divide

Divide: Bölmek, Ayırmak, Paylaştırmak

“Divide” kelimesi, bir şeyi iki veya daha fazla parçaya ayırma veya dağıtma anlamına gelir. Genellikle fiziksel nesneler için kullanılır, ancak soyut kavramlar için de kullanılabilir. Örneğin, bir pastayı eşit parçalara bölmek veya bir grubu farklı alt gruplara ayırmak için “divide” kelimesi kullanılabilir.

“Divide” kelimesinin birkaç farklı anlamı vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Bir şeyi iki veya daha fazla parçaya ayırmak: “The teacher divided the class into two groups.” (Öğretmen sınıfı iki gruba böldü.)
  • Bir şeyi eşit parçalara bölmek: “She divided the cake into eight equal pieces.” (Pastayı sekiz eşit parçaya böldü.)
  • Bir şeyi dağıtmak: “The company divided the profits among the shareholders.” (Şirket karı hissedarlar arasında paylaştırdı.)
  • Bir şeyi ayırmak: “The river divides the city into two parts.” (Nehir şehri ikiye ayırıyor.)
  • Bir şeyi ayırt etmek: “The two colors are divided by a thin line.” (İki renk ince bir çizgiyle ayrılıyor.)

“Divide” kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir. İşte birkaç örnek:

  • Matematikte, “divide” kelimesi bölme işlemini ifade eder. Örneğin, 10 / 2 = 5 ifadesi, 10’un 2’ye bölünmesinin 5 olduğunu gösterir.
  • Coğrafyada, “divide” kelimesi bir su havzasını diğerinden ayıran yüksek bir araziyi ifade eder. Örneğin, Kuzey Amerika’daki Büyük Su Havzası, Pasifik Okyanusu’nu Atlantik Okyanusu’ndan ayıran bir su havzasıdır.
  • Politikada, “divide” kelimesi bir ülkeyi veya grubu farklı partilere veya gruplara bölen bir olayı ifade eder. Örneğin, Amerikan İç Savaşı, Amerika Birleşik Devletleri’ni Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölen bir iç savaştı.

“Divide” kelimesi, İngilizce’de çok yaygın olarak kullanılan bir kelimedir. Bu kelimenin anlamını ve kullanımını iyi bilmek, İngilizce’yi etkili bir şekilde kullanmak için önemlidir.

Divide: Bölmek, Ayırmak, Paylaştırmak (Türkçe-İngilizce Çeviri)

  • Bölmek: divide
  • Ayırmak: divide, separate
  • Paylaştırmak: divide, share

Örnekler:

  • Pastayı eşit parçalara böldü. – He divided the cake into equal pieces.
  • Sınıfı iki gruba böldü. – He divided the class into two groups.
  • Karı hissedarlar arasında paylaştırdı. – He divided the profits among the shareholders.
  • Nehir şehri ikiye ayırıyor. – The river divides the city into two parts.
  • İki renk ince bir çizgiyle ayrılıyor. – The two colors are divided by a thin line.

Divide: Bölmek, Ayırmak, Paylaştırmak (İngilizce-Türkçe Çeviri)

  • Divide the cake into eight equal pieces. – Pastayı sekiz eşit parçaya bölün.
  • Divide the class into two groups. – Sınıfı iki gruba bölün.
  • Divide the profits among the shareholders. – Karı hissedarlar arasında paylaştırın.
  • The river divides the city into two parts. – Nehir şehri ikiye ayırıyor.
  • The two colors are divided by a thin line. – İki renk ince bir çizgiyle ayrılıyor.

Yayımlandı

kategorisi