effort

Effort: Çaba, Gayret

İngilizce Anlamı:

Effort, bir hedefe ulaşmak için harcanan fiziksel veya zihinsel enerji veya çabadır. Genellikle bir görevi tamamlamak veya bir sonuca ulaşmak için yapılan çalışmayı ifade eder. Effort, aynı zamanda bir şeyin yapılması için gereken çaba veya gayreti de ifade edebilir.

Türkçe Anlamı:

Çaba, bir hedefe ulaşmak için harcanan fiziksel veya zihinsel enerji veya gayrettir. Genellikle bir görevi tamamlamak veya bir sonuca ulaşmak için yapılan çalışmayı ifade eder. Çaba, aynı zamanda bir şeyin yapılması için gereken emek veya gayreti de ifade edebilir.

Effort İle İlgili Örnekler:

  • The athlete put in a lot of effort to win the race. (Atlet, yarışı kazanmak için çok çaba sarf etti.)
  • The student put in a lot of effort to study for the exam. (Öğrenci, sınava çalışmak için çok çaba sarf etti.)
  • The company put in a lot of effort to develop the new product. (Şirket, yeni ürünü geliştirmek için çok çaba sarf etti.)
  • The team put in a lot of effort to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmak için çok çaba sarf etti.)
  • The politician put in a lot of effort to win the election. (Politikacı, seçimi kazanmak için çok çaba sarf etti.)

Effort İle İlgili Deyimler:

  • Make an effort: Çaba göstermek.
  • Put in effort: Çaba sarf etmek.
  • Spare no effort: Hiçbir çabadan kaçınmamak.
  • Go to great lengths: Çok çaba sarf etmek.
  • Pull out all the stops: Tüm çabayı göstermek.

Effort İle İlgili Zıt Anlamlar:

  • Laziness: Tembellik.
  • Indolence: Uyuşukluk.
  • Apathy: Kayıtsızlık.
  • Indifference: İlgisizlik.
  • Sloth: Miskinlik.

Effort İle İlgili Eş Anlamlar:

  • Endeavor: Çalışma.
  • Exertion: Emek.
  • Labor: İş.
  • Toil: Zahmet.
  • Travail: Çile.

Effort İle İlgili Cümleler:

  • The athlete’s effort paid off when he won the gold medal. (Atletin çabası, altın madalya kazandığında karşılığını aldı.)
  • The student’s effort paid off when he got a good grade on the exam. (Öğrencinin çabası, sınavda iyi bir not aldığında karşılığını aldı.)
  • The company’s effort paid off when the new product was a success. (Şirketin çabası, yeni ürün başarılı olduğunda karşılığını aldı.)
  • The team’s effort paid off when they won the championship. (Takımın çabası, şampiyonluğu kazandıklarında karşılığını aldı.)
  • The politician’s effort paid off when he won the election. (Politikacının çabası, seçimi kazandığında karşılığını aldı.)

Sonuç:

Effort, bir hedefe ulaşmak için harcanan fiziksel veya zihinsel enerji veya çabadır. Genellikle bir görevi tamamlamak veya bir sonuca ulaşmak için yapılan çalışmayı ifade eder. Effort, aynı zamanda bir şeyin yapılması için gereken çaba veya gayreti de ifade edebilir. Effort, bir hedefe ulaşmak için önemli bir faktördür. Çaba göstermeden hiçbir şey elde edilemez.


Yayımlandı

kategorisi