enthusiast

Enthusiast: Tutkulu, Coşkulu, Heyecanlı

İngilizce Anlamı:

Enthusiast kelimesi, “coşkulu, heyecanlı, tutkulu” anlamlarına gelen bir sıfattır. Genellikle bir kişiyi veya bir şeyi çok seven ve destekleyen kişiyi tanımlamak için kullanılır. Örneğin, “He is an enthusiast of classical music” (O, klasik müziğin tutkunudur) veya “She is an enthusiast of hiking” (O, yürüyüş yapmayı çok sever) gibi cümlelerde kullanılabilir.

Türkçe Anlamı:

Enthusiast kelimesinin Türkçe karşılığı “tutkulu, coşkulu, heyecanlı”dır. Genellikle bir kişiyi veya bir şeyi çok seven ve destekleyen kişiyi tanımlamak için kullanılır. Örneğin, “O, klasik müziğin tutkunudur” veya “O, yürüyüş yapmayı çok sever” gibi cümlelerde kullanılabilir.

Enthusiast Kelimesinin Kullanımı:

Enthusiast kelimesi, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır. Bir kişinin veya bir şeyin tutkusunu ve coşkusunu ifade eder. Ancak, bazı durumlarda olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “He is an enthusiast of conspiracy theories” (O, komplo teorilerinin tutkunudur) veya “She is an enthusiast of extreme sports” (O, aşırı sporların tutkunudur) gibi cümlelerde kullanılabilir.

Enthusiast Kelimesinin Eş Anlamlıları:

Enthusiast kelimesinin eş anlamlıları arasında “fanatik, müptela, tutkun, coşkulu, heyecanlı” gibi kelimeler yer alır.

Enthusiast Kelimesinin Zıt Anlamlıları:

Enthusiast kelimesinin zıt anlamlıları arasında “ilgisiz, kayıtsız, duyarsız, soğuk, mesafeli” gibi kelimeler yer alır.

Enthusiast Kelimesinin Örnek Cümleleri:

  • He is an enthusiast of classical music. (O, klasik müziğin tutkunudur.)
  • She is an enthusiast of hiking. (O, yürüyüş yapmayı çok sever.)
  • He is an enthusiast of conspiracy theories. (O, komplo teorilerinin tutkunudur.)
  • She is an enthusiast of extreme sports. (O, aşırı sporların tutkunudur.)
  • He is an enthusiast of video games. (O, video oyunlarının tutkunudur.)
  • She is an enthusiast of cooking. (O, yemek yapmayı çok sever.)
  • He is an enthusiast of gardening. (O, bahçecilik yapmayı çok sever.)
  • She is an enthusiast of photography. (O, fotoğraf çekmeyi çok sever.)
  • He is an enthusiast of travel. (O, seyahat etmeyi çok sever.)
  • She is an enthusiast of learning. (O, öğrenmeyi çok sever.)

Yayımlandı

kategorisi