get on

“Get On” İfadesinin Anlamı ve Kullanımı

“Get on” ifadesi, İngilizcede yaygın olarak kullanılan çok yönlü bir fiildir. Hem mecazi hem de gerçek anlamda çeşitli şekillerde kullanılır.

Gerçek Anlam

  • Bir araca binmek: “I got on the bus to go to school.” (Okula gitmek için otobüse bindim.)
  • Bir yüzeye çıkmak: “The cat got on the table.” (Kedi masanın üzerine çıktı.)
  • Birini veya bir şeyi taşımak: “He got on his backpack and started walking.” (Sırt çantasını taktı ve yürümeye başladı.)

Mecazi Anlam

  • İyi geçinmek: “They get on well with each other.” (İyi anlaşıyorlar.)
  • İlerlemek: “The project is getting on well.” (Proje iyi ilerleme kaydediyor.)
  • Sinirlenmek: “Don’t get on my nerves!” (Beni sinirlendirme!)
  • Bir duruma alışmak: “It took me a while to get on with the new job.” (Yeni işe alışmam biraz zaman aldı.)

Örnek Cümleler

  • “I got on the plane and flew to London.” (Uçağa bindim ve Londra’ya uçtum.)
  • “The children got on the trampoline and started jumping.” (Çocuklar tramboline çıktılar ve zıplamaya başladılar.)
  • “She got on her swimsuit and went swimming.” (Mayosunu giydi ve yüzmeye çıktı.)
  • “We get on really well as friends.” (Arkadaş olarak çok iyi anlaşıyoruz.)
  • “The work is getting on slowly but surely.” (İş yavaş ama emin adımlarla ilerleme kaydediyor.)
  • “Stop getting on my nerves with your constant complaining!” (Sürekli şikayetlerinle beni sinirlendirme!)
  • “I’m still trying to get on with my new colleagues.” (Hala yeni iş arkadaşlarımla aramı düzeltmeye çalışıyorum.)

Türkçe Karşılıkları

“Get on” ifadesinin Türkçe’de çeşitli karşılıkları vardır, bağlama göre değişir:

  • Binmek
  • Çıkmak
  • Taşımak
  • Anlaşmak
  • İlerlemek
  • Sinirlenmek
  • Alışmak

Yayımlandı

kategorisi