old english

İfade Nedir?

İfade, bir düşünceyi, duyguyu veya bilgiyi sözcüklerle veya başka bir iletişim biçimiyle aktarmaktır. İfadeler, günlük konuşmada, edebiyatta, sanatta ve diğer alanlarda kullanılır.

Eski İngilizce İfadeleri

Eski İngilizce, 5. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar İngiltere’de konuşulan bir dildir. Eski İngilizce, günümüz İngilizcesinden çok farklıdır ve birçok kelime ve ifade artık kullanılmamaktadır. Ancak, bazı eski İngilizce ifadeleri hala günümüz İngilizcesinde kullanılmaktadır.

Eski İngilizce İfadelerinin Anlamı

Eski İngilizce ifadelerinin anlamları, günümüz İngilizcesinden farklı olabilir. Bu nedenle, eski İngilizce bir metni çevirirken, ifadelerin anlamlarını dikkatlice araştırmak gerekir.

Eski İngilizce İfadelerinin Kullanımı

Eski İngilizce ifadeleri, günlük konuşmada, edebiyatta, sanatta ve diğer alanlarda kullanılabilir. Ancak, eski İngilizce ifadeleri kullanırken, bunların anlamlarını ve kullanım alanlarını dikkatlice seçmek gerekir.

Eski İngilizce İfadelerinin Örnekleri

  • A penny for your thoughts. (Düşünceleriniz için bir kuruş.)
  • All’s well that ends well. (İyi biten her şey iyidir.)
  • A bird in the hand is worth two in the bush. (Eldeki bir kuş, çalıdaki iki kuştan iyidir.)
  • Curiosity killed the cat. (Merak kediyi öldürdü.)
  • Don’t put all your eggs in one basket. (Tüm yumurtalarınızı tek bir sepete koymayın.)
  • Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy, and wise. (Erken yatan ve erken kalkan, sağlıklı, zengin ve bilge olur.)
  • A friend in need is a friend indeed. (İhtiyaç anında bir arkadaş, gerçek bir arkadaştır.)
  • Haste makes waste. (Acele işe şeytan karışır.)
  • Ignorance is bliss. (Bilmemek mutluluktur.)
  • Jack of all trades, master of none. (Her işe yarayan, hiçbir işte usta olmaz.)
  • Keep your friends close, but your enemies closer. (Dostlarınızı yakın tutun, düşmanlarınızı daha yakın tutun.)
  • Laugh and the world laughs with you, weep and you weep alone. (Gülün ve dünya sizinle güler, ağlayın ve yalnız ağlarsınız.)
  • Love is blind. (Aşk kördür.)
  • Many hands make light work. (Birçok el, işi kolaylaştırır.)
  • Money talks. (Para konuşur.)
  • Necessity is the mother of invention. (İhtiyaç, icadın anasıdır.)
  • No pain, no gain. (Acı yoksa, kazanç da yoktur.)
  • One man’s meat is another man’s poison. (Bir adamın eti, başka bir adamın zehiridir.)
  • Practice makes perfect. (Pratik, mükemmelliği getirir.)
  • Rome wasn’t built in a day. (Roma bir günde inşa edilmedi.)
  • Seeing is believing. (Görmek inanmaktır.)
  • The best things in life are free. (Hayattaki en güzel şeyler ücretsizdir.)
  • The early bird catches the worm. (Erken kalkan kuş, solucanı kapar.)
  • The pen is mightier than the sword. (Kalem, kılıçtan daha güçlüdür.)
  • There’s no place like home. (Ev gibisi yoktur.)
  • Time flies. (Zaman uçar.)
  • Two heads are better than one. (İki kafa, bir kafadan iyidir.)
  • Variety is the spice of life. (Çeşitlilik, hayatın tuzudur.)
  • What goes around, comes around. (Ne ekersen, onu biçersin.)
  • You can’t judge a book by its cover. (Bir kitabı kapağına göre yargılayamazsınız.)

Yayımlandı

kategorisi