proven

“Proven” Kelimesinin İngilizce ve Türkçe Anlamı

“Proven” kelimesi, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan bir sıfattır ve “kanıtlanmış”, “ispatlanmış” veya “doğrulanmış” anlamlarına gelir. Türkçe’de ise “kanıtlanmış” veya “ispatlanmış” olarak çevrilir.

İngilizce’de “Proven” Kelimesinin Kullanımı

İngilizce’de “proven” kelimesi, bir şeyin gerçek veya doğru olduğunu gösteren kanıtların varlığını belirtmek için kullanılır. Genellikle aşağıdaki bağlamlarda kullanılır:

  • Bilimsel Araştırmalar: Bilimsel bir araştırmanın sonuçları, bir hipotezi destekleyen kanıtlar sağlıyorsa, bu sonuçlar “proven” olarak kabul edilir.
  • Yasal Davalar: Bir mahkemede, bir iddianın doğru olduğu kanıtlanırsa, bu iddia “proven” olarak kabul edilir.
  • Kişisel Deneyimler: Bir kişi, bir şeyin işe yaradığını veya doğru olduğunu kendi deneyimlerinden biliyorsa, bu şey “proven” olarak kabul edilebilir.

Türkçe’de “Kanıtlanmış” Kelimesinin Kullanımı

Türkçe’de “kanıtlanmış” kelimesi, “proven” kelimesinin doğrudan karşılığıdır ve aşağıdaki bağlamlarda kullanılır:

  • Bilimsel Bulgular: Bilimsel bir çalışma, bir teoriyi destekleyen kanıtlar sunuyorsa, bu bulgular “kanıtlanmış” olarak kabul edilir.
  • Yasal Kararlar: Bir mahkeme, bir suçun işlendiğini kanıtlayan deliller bulursa, bu karar “kanıtlanmış” olarak kabul edilir.
  • Kişisel İnançlar: Bir kişi, bir şeyin doğru olduğuna dair güçlü bir inancı varsa, bu şey “kanıtlanmış” olarak kabul edilebilir.

“Proven” ve “Proven to Be” Arasındaki Fark

İngilizce’de “proven” kelimesi genellikle geçmiş zaman kipinde kullanılırken, “proven to be” ifadesi şimdiki zaman kipinde kullanılır. “Proven” kelimesi, bir şeyin geçmişte kanıtlandığını belirtirken, “proven to be” ifadesi, bir şeyin şu anda kanıtlandığını veya kanıtlanma sürecinde olduğunu belirtir.

Örnek Cümleler

İngilizce:

  • The study has proven that exercise can reduce the risk of heart disease. (Çalışma, egzersizin kalp hastalığı riskini azaltabileceğini kanıtladı.)
  • The defendant was proven guilty of murder. (Sanık cinayetten suçlu bulundu.)
  • I have proven to myself that I can do anything I set my mind to. (Kendime, aklıma koyduğum her şeyi yapabileceğimi kanıtladım.)

Türkçe:

  • Çalışma, egzersizin kalp hastalığı riskini azaltabileceğini kanıtlamıştır.
  • Sanık cinayetten suçlu bulundu.
  • Kendime, aklıma koyduğum her şeyi yapabileceğimi kanıtladım.

Sonuç

“Proven” kelimesi, İngilizce ve Türkçe’de yaygın olarak kullanılan bir sıfattır ve “kanıtlanmış” veya “ispatlanmış” anlamlarına gelir. İngilizce’de genellikle geçmiş zaman kipinde kullanılırken, Türkçe’de hem geçmiş hem de şimdiki zaman kiplerinde kullanılabilir.


Yayımlandı

kategorisi