Sözlükte seem to hear voice kelimesinin manası:
- Sesler duyar gibi olmak
seem to hear voice ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
seem to hear voice: Sesler duyar gibi olmak Devamını Oku
gabble: F, i çok çabuk konuşmak; ge vezelik etmek; anlamse sesler çıkarmak; kaz gibi ses çIkarmak; i gevezelik, boş laf Gevezelik etmek, anlaşılmaz bir şekilde konuşmak, anlamsız sesler çıkarmak, bir nefeste Devamını Oku
have a free hand: İstediğI gibi hareket etmek, istediği gibi hareket etmede serbest olmak, sınırlandırılmamış olmak, uygun görüldüğü gibi yapmada yetkili olmak Devamını Oku
trakeobronşiyal solunum sesi: Önceleri bronkoveziküler sesler veya karışık sesler olarak ifade edilen akciğer sahasından alınanorta kuvvette Devamını Oku
caterwaul: Azgınlık zamanlarında kedilerin çıkardığı seslere benzer sesler çıkarmak Bu şekilde bağırmak, haykırmak Devamını Oku
hassas: Duyum ve duyguları algılayan Çabuk duygulanan, duygun, duyar, duyarlı, içli, alıngan Örnek: İri yarı bir adam olmakla beraber pek hassastı. A. Gündüz Çabuk etkilenen Örnek: Düşmanın en hassas ve mühim noktası orası idi. Atatürk Yapımı ve Devamını Oku
glaze: Pencereye cam takmak Sırlamak, üstüne cam veya cam gibi bir tabaka geçirmek Devamını Oku
canlılaştırma: (Söz sanatı terimi) Duygusu ve hareketi veya konuşması olmıyan şeyleri insan gibi duyar, hareket eder, konuşur bir halde anlatma. Devamını Oku
içses: Sözcüğün önses ve sonsesi arasında kalan ses veya sesler: Baş (b-a-ş) , bekleyiş (b-ekleyi-ş) , aralık (a-ralı-k) , araba (a-rab-a) örneklerinde olduğu gibi. Devamını Oku
kulak tırmalayıcı: Kulağı rahatsız eden Örnek: Bu ses ona şimdi çatlak bir zurnadan çıkan sesler gibi kulak tırmalayıcı geliyordu. Y. K. Karaosmanoğlu Devamını Oku
fraternize: [fraternize (Amer.) ] kardeşçe davranmak, dost olmak, dostça ilişki kurmak Birbiriyle kardeş gibi olmak, arkadaşlık etmek Devamını Oku
acayip: Sağduyuya, göreneğe, olağana aykırı, garip, tuhaf, yadırganan, yabansı Örnek: Dişlerinin arasından ıslık gibi acayip sesler çıkarmaya başladılar. R. N. Güntekin Şaşma anlatan bir söz. Devamını Oku
screechy: Gicirtili Yüksek ve tiz olan, çığlık gibi sert ve tiz; sert ve tiz sesler üreten, acı acı bağıran, feryat eden Devamını Oku
be somewhat of a: Gibi bir şey olmak; (biri) kendi çapında bir. olmak: He´s somewhat of a poet. şair gibi bir şey” Devamını Oku
stagnate: Durgunlaşmak, durgun olmak, kesat olmak Durgun olmak, durgunlaşmak, durgunluk sebebinden bozulmak (su) Devamını Oku