silkmek
İngilizce Anlamı:
- To shake or agitate violently
- To stir up or excite
- To cause to tremble or vibrate
- To move or cause to move quickly and irregularly
Türkçe Anlamı:
- Çalkalamak, sallamak
- Kışkırtmak, tahrik etmek
- Titretmek, titreştirmek
- Hızlı ve düzensiz bir şekilde hareket ettirmek veya hareket etmesine neden olmak
Örnekler:
- The earthquake caused the ground to shake violently. (Deprem yerin şiddetli bir şekilde sallanmasına neden oldu.)
- The news of the accident shocked and stirred up the community. (Kaza haberi toplumu şok etti ve heyecanlandırdı.)
- The wind caused the leaves on the trees to tremble. (Rüzgar ağaçlardaki yaprakların titremesine neden oldu.)
- The child shook the rattle to make it rattle. (Çocuk çıngırağı salladı ve çıngırdattı.)
Silkmek İle İlgili Deyimler ve Atasözleri:
- Silkmekten beter sarsmak: Birini çok fazla eleştirmek veya cezalandırmak.
- Silkmekten beter sallamak: Birini çok fazla eleştirmek veya cezalandırmak.
- Silkelenip kendine gelmek: Kendine gelmek, ayılmak.
- Silkinip kalkmak: Kendine gelmek, ayılmak.
- Silkinip toparlanmak: Kendine gelmek, ayılmak.
Silkmek İle İlgili Kelimeler:
- Silkme: Çalkalama, sallama, kışkırtma, tahrik etme, titretme, titreştirme, hızlı ve düzensiz bir şekilde hareket ettirme veya hareket etmesine neden olma.
- Silkici: Çalkalayan, sallayan, kışkırtan, tahrik eden, titreten, titreştiren, hızlı ve düzensiz bir şekilde hareket ettiren veya hareket etmesine neden olan kişi veya şey.
- Silkili: Çalkalanmış, sallanmış, kışkırtılmış, tahrik edilmiş, titretilmiş, titreştirilmiş, hızlı ve düzensiz bir şekilde hareket ettirilmiş veya hareket ettirilmesine neden olmuş.
- Silkilemek: Çalkalamak, sallamak, kışkırtmak, tahrik etmek, titretmek, titreştirmek, hızlı ve düzensiz bir şekilde hareket ettirmek veya hareket etmesine neden olmak.
- Silkilenmek: Çalkalanmak, sallanmak, kışkırtılmak, tahrik edilmek, titretilmek, titreştirilmek, hızlı ve düzensiz bir şekilde hareket ettirilmek veya hareket ettirilmesine neden olmak.