sink: ifadesinin anlamı ve kullanımı
İngilizce Anlamı:
- (isim) Lavabo, küvet, musluk gibi suyun akıtıldığı veya biriktirildiği yer.
- (fiil) Batmak, çökmek, gömülmek.
- (fiil) Emmek, içine çekmek.
- (fiil) Azalmak, düşmek.
- (fiil) Kaybolmak, yok olmak.
Türkçe Anlamı:
- (isim) Lavabo, küvet, musluk gibi suyun akıtıldığı veya biriktirildiği yer.
- (fiil) Batmak, çökmek, gömülmek.
- (fiil) Emmek, içine çekmek.
- (fiil) Azalmak, düşmek.
- (fiil) Kaybolmak, yok olmak.
Kullanım Örnekleri:
- The sink is full of dirty dishes. (Lavabo kirli bulaşıklarla dolu.)
- The ship sank to the bottom of the ocean. (Gemi okyanusun dibine battı.)
- The sponge sank up all the water. (Sünger tüm suyu emdi.)
- The stock market sank by 10% yesterday. (Dün borsa %10 düştü.)
- My hopes and dreams sank away. (Umutlarım ve hayallerim yok oldu.)
sink: ifadesinin diğer anlamları ve kullanımları
- (isim) Suyun aktığı veya biriktiği yer.
- (isim) Suyun aktığı veya biriktiği boru.
- (isim) Suyun aktığı veya biriktiği kanal.
- (isim) Suyun aktığı veya biriktiği çukur.
- (isim) Suyun aktığı veya biriktiği havuz.
Kullanım Örnekleri:
- The sinkhole swallowed up the car. (Çukur arabayı yuttu.)
- The sinker caught the fish. (Olta balığı yakaladı.)
- The sinker sank to the bottom of the lake. (Olta dibe battı.)
- The sinker is made of lead. (Olta kurşundan yapılmıştır.)
- The sinker is attached to the fishing line. (Olta balıkçı ipine bağlıdır.)
sink: ifadesinin kökeni ve tarihi
sink: ifadesi, Eski İngilizce sincan kelimesinden türemiştir. Sincan kelimesi, “batmak, çökmek, gömülmek” anlamlarına gelir. sink: ifadesi, 12. yüzyıldan beri İngilizce’de kullanılmaktadır.
sink: ifadesinin eş anlamlıları ve zıt anlamlıları
Eş Anlamlılar:
- basin
- sinker
- sump
- drain
- sewer
Zıt Anlamlılar:
- rise
- float
- emerge
- ascend
- climb
sink: ifadesinin örnek cümleler
- The sink is full of dirty dishes. (Lavabo kirli bulaşıklarla dolu.)
- The ship sank to the bottom of the ocean. (Gemi okyanusun dibine battı.)
- The sponge sank up all the water. (Sünger tüm suyu emdi.)
- The stock market sank by 10% yesterday. (Dün borsa %10 düştü.)
- My hopes and dreams sank away. (Umutlarım ve hayallerim yok oldu.)
- The sinkhole swallowed up the car. (Çukur arabayı yuttu.)
- The sinker caught the fish. (Olta balığı yakaladı.)
- The sinker sank to the bottom of the lake. (Olta dibe battı.)
- The sinker is made of lead. (Olta kurşundan yapılmıştır.)
- The sinker is attached to the fishing line. (Olta balıkçı ipine bağlıdır.)