splash

Splash: İngilizce ve Türkçe Anlamı

Splash, İngilizce’de “sıçrama, sıçratma, sıçrama sesi” gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Türkçe’de ise “sıçrama, sıçratma, sıçrama sesi” gibi anlamlara gelir.

Splash’ın Kullanımı

Splash kelimesi, genellikle sıvıların sıçraması veya sıçratılması durumlarında kullanılır. Örneğin:

• The child splashed water in the pool. (Çocuk havuzda su sıçrattı.)
• The waves splashed against the rocks. (Dalgalar kayalara çarparak sıçradı.)
• He splashed paint on the wall. (Duvara boya sıçrattı.)

Splash kelimesi, ayrıca bir sıvının sıçraması veya sıçratılması sonucu oluşan sese de atıfta bulunabilir. Örneğin:

• I heard a splash in the water. (Suda bir sıçrama sesi duydum.)
• The splash of the waves was loud. (Dalgaların sıçrama sesi yüksekti.)
• The sound of the paint splashing on the wall was deafening. (Duvara boya sıçramasının sesi sağır ediciydi.)

Splash’ın Diğer Anlamları

Splash kelimesi, sıvıların sıçraması veya sıçratılması dışında başka anlamlarda da kullanılabilir. Örneğin:

• A splash of color (Bir renk sıçraması)
• A splash of humor (Bir mizah sıçraması)
• A splash of excitement (Bir heyecan sıçraması)

Bu anlamlarda kullanılan splash kelimesi, genellikle küçük bir miktarı veya bir şeyi vurgulamak için kullanılır. Örneğin:

• She added a splash of red to the painting. (Resme bir renk sıçraması ekledi.)
• He told a joke that added a splash of humor to the conversation. (Sohbete bir mizah sıçraması ekleyen bir şaka anlattı.)
• The news of the victory added a splash of excitement to the day. (Zafer haberi güne bir heyecan sıçraması ekledi.)

Splash’ın Eş Anlamlıları

Splash kelimesinin eş anlamlıları arasında şunlar yer alır:

• Spatter
• Spray
• Sprinkle
• Dash
• Douse

Splash’ın Zıt Anlamlıları

Splash kelimesinin zıt anlamlıları arasında şunlar yer alır:

• Dry
• Arid
• Parched
• Dehydrated
• Thirsty

Splash’ın Örnek Cümleleri

• The children splashed in the puddles after the rain. (Çocuklar yağmurdan sonra su birikintilerinde sıçradılar.)
• The waves splashed against the shore. (Dalgalar kıyıya çarparak sıçradı.)
• He splashed water on his face to wake up. (Uyanmak için yüzüne su sıçrattı.)
• She added a splash of milk to her coffee. (Kahvesine bir miktar süt ekledi.)
• The news of the victory added a splash of excitement to the day. (Zafer haberi güne bir heyecan sıçraması ekledi.)

Splash’ın Kullanım Alanları

Splash kelimesi, günlük konuşmada, edebiyatta, gazetecilikte, reklamcılıkta ve diğer birçok alanda kullanılır.