shed
İngilizce Anlamı:
- (isim) Bir şeyin dökülmesi veya düşmesiyle oluşan şey.
- (isim) Bir hayvanın tüylerinin dökülmesiyle oluşan şey.
- (isim) Bir bitkinin yapraklarının dökülmesiyle oluşan şey.
- (isim) Bir yapının çatısından akan su.
- (isim) Bir yapının çatısının altındaki boşluk.
- (isim) Bir depolama veya çalışma alanı olarak kullanılan küçük bir yapı.
- (fiil) Bir şeyi dökmek veya düşürmek.
- (fiil) Bir hayvanın tüylerini dökmek.
- (fiil) Bir bitkinin yapraklarını dökmek.
- (fiil) Bir yapının çatısından su akıtmak.
- (fiil) Bir yapının çatısının altındaki boşluğu kullanmak.
- (fiil) Bir depolama veya çalışma alanı olarak kullanılan küçük bir yapı inşa etmek.
Türkçe Anlamı:
- (isim) Döküntü, dökülen şey.
- (isim) Hayvan tüyü.
- (isim) Yaprak dökümü.
- (isim) Damlama, damlayan su.
- (isim) Çatı arası.
- (isim) Kulübe, baraka.
- (fiil) Dökmek, düşürmek.
- (fiil) Tüy dökmek.
- (fiil) Yaprak dökmek.
- (fiil) Damlamak.
- (fiil) Çatı arasında oturmak.
- (fiil) Kulübe, baraka yapmak.
Örnek Cümleler:
- The shed was full of leaves. (Kulübe yapraklarla doluydu.)
- The dog shed its fur all over the house. (Köpek tüylerini evin her yerine döktü.)
- The tree shed its leaves in the fall. (Ağaç sonbaharda yapraklarını döktü.)
- The roof shed water all over the patio. (Çatı verandaya su damlattı.)
- The family shed tears at the funeral. (Aile cenazede gözyaşı döktü.)
- The farmer shed his tools in the barn. (Çiftçi aletlerini ahıra bıraktı.)
- The company shed jobs in the recession. (Şirket durgunluk döneminde işten çıkardı.)
- The government shed light on the corruption scandal. (Hükümet yolsuzluk skandalına ışık tuttu.)
- The scientist shed new light on the theory of relativity. (Bilim insanı görelilik teorisine yeni bir ışık tuttu.)
- The artist shed light on the human condition in his paintings. (Sanatçı resimlerinde insanlık durumuna ışık tuttu.)