absürd ne demek

Absürd

Absürd, mantıksız, saçma ve anlaşılmaz anlamına gelen bir kelimedir. Genellikle, gerçeklikle uyumlu olmayan veya açıklaması olmayan durumları tanımlamak için kullanılır. Absürd, felsefe, edebiyat, sanat ve tiyatro gibi çeşitli alanlarda sıklıkla kullanılan bir kavramdır.

Absürdün Tarihi

Absürd kavramının kökenleri antik Yunan felsefesine kadar uzanmaktadır. Antik Yunan filozofları, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını savunmuşlardır. Bu görüş, daha sonraki dönemlerde de birçok filozof tarafından benimsenmiştir.

Orta Çağ’da, Hristiyan teolojisi, dünyanın Tanrı tarafından yaratılmış mükemmel bir yer olduğunu savunmuştur. Bu görüş, Rönesans döneminde sorgulanmaya başlanmıştır. Rönesans filozofları, dünyanın mükemmel olmadığını ve insanların bu dünyada acı ve ıstırap çektiklerini savunmuşlardır. Bu görüş, daha sonraki dönemlerde de birçok filozof tarafından benimsenmiştir.

Aydınlanma Çağı’nda, filozoflar, aklın gücüne inanmışlardır. Onlara göre, akıl, dünyayı anlamak ve düzenlemek için yeterlidir. Ancak, 19. yüzyılda, birçok filozof, aklın sınırlı olduğunu ve dünyayı tam olarak anlayamayacağımızı savunmuştur. Bu görüş, daha sonraki dönemlerde de birçok filozof tarafından benimsenmiştir.

  1. yüzyılda, absürd kavramı, felsefe, edebiyat, sanat ve tiyatro gibi çeşitli alanlarda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Absürd sanatçılar, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını ifade etmek için absürd kavramını kullanmışlardır.

Absürdün Felsefesi

Absürd felsefesi, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını savunan bir felsefi akımdır. Absürd filozoflara göre, dünya, mantıklı ve açıklanabilir bir yer değildir. Aksine, dünya, kaotik ve düzensiz bir yerdir. İnsanlar, bu kaotik ve düzensiz dünyada anlam arayışına girerler. Ancak, bu anlam arayışı genellikle başarısızlıkla sonuçlanır. Çünkü, dünya, mantıklı ve açıklanabilir bir yer değildir.

Absürd filozoflar, insanların bu kaotik ve düzensiz dünyada yaşamaya devam etmelerinin tek yolunun, absürdü kabul etmek olduğunu savunurlar. Absürdü kabul etmek, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve bu düzensizliğe karşı mücadele etmenin anlamsız olduğunu kabul etmektir. Absürdü kabul eden insanlar, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu bilirler. Ancak, buna rağmen, yaşamaya devam ederler. Çünkü, yaşamanın tek yolu, absürdü kabul etmektir.

Absürdün Edebiyatı

Absürd edebiyatı, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını ifade etmek için absürd kavramını kullanan bir edebi akımdır. Absürd edebiyatçılar, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermek için, genellikle, saçma ve anlaşılmaz olayları konu alan eserler yazarlar.

Absürd edebiyatın en önemli yazarlarından biri, Fransız yazar Albert Camus’tür. Camus, “Yabancı” ve “Veba” gibi eserlerinde, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermiştir. Absürd edebiyatın bir diğer önemli yazarı ise, İrlandalı yazar Samuel Beckett’tir. Beckett, “Godot’yu Beklerken” ve “Son Oyun” gibi eserlerinde, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermiştir.

Absürdün Sanatı

Absürd sanatı, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını ifade etmek için absürd kavramını kullanan bir sanat akımıdır. Absürd sanatçılar, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermek için, genellikle, saçma ve anlaşılmaz eserler yaratırlar.

Absürd sanatının en önemli sanatçılarından biri, İspanyol ressam Salvador Dali’dir. Dali, “Eriyen Saatler” ve “Filler” gibi eserlerinde, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermiştir. Absürd sanatının bir diğer önemli sanatçısı ise, Belçikalı ressam René Magritte’dir. Magritte, “Oğlunun İnsanı” ve “Şarkıcı Kuş” gibi eserlerinde, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermiştir.

Absürdün Tiyatrosu

Absürd tiyatrosu, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını ifade etmek için absürd kavramını kullanan bir tiyatro akımıdır. Absürd tiyatro yazarları, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermek için, genellikle, saçma ve anlaşılmaz oyunlar yazarlar.

Absürd tiyatronun en önemli yazarlarından biri, Fransız yazar Eugène Ionesco’dur. Ionesco, “Kel Şarkıcı” ve “Sandalyeler” gibi oyunlarında, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermiştir. Absürd tiyatronun bir diğer önemli yazarı ise, İrlandalı yazar Samuel Beckett’tir. Beckett, “Godot’yu Beklerken” ve “Son Oyun” gibi oyunlarında, dünyanın kaotik ve düzensiz bir yer olduğunu ve insanların bu düzensizliğe karşı mücadele etmek için çabaladıklarını göstermiştir.

Sonuç

Absürd, mantıksız, saçma ve anlaşılmaz anlamına gelen bir kelimedir. Genellikle, gerçeklikle uyumlu olmayan veya açıklaması olmayan durumları tanımlamak için kullanılır. Absürd, felsefe, edebiyat, sanat ve tiyatro gibi çeşitli alanlarda sıklıkla kullanılan bir kavramdır.


Yayımlandı

kategorisi