accompany

Accompany: Birlikte Gitmek, Eşlik Etmek

“Accompany” kelimesi, bir kişiyi veya bir grubu bir yere gitmek veya bir etkinliğe katılmak üzere eşlik etmek anlamına gelir. Genellikle bir kişinin veya grubun başka bir kişi veya grupla birlikte hareket etmesini ifade eder. “Accompany” kelimesi, “to go with” (birlikte gitmek) veya “to be with” (birlikte olmak) ifadelerinin eş anlamlısı olarak da kullanılabilir.

Accompany Kelimesinin Kullanımı

“Accompany” kelimesi, günlük konuşmada ve yazıda sıklıkla kullanılır. Aşağıdaki örneklerde “accompany” kelimesinin nasıl kullanıldığı gösterilmektedir:

  • I accompanied my friend to the doctor’s office. (Arkadaşımı doktor muayenehanesine kadar eşlik ettim.)
  • The president was accompanied by his security detail. (Başkan, güvenlik ekibi tarafından eşlik ediliyordu.)
  • The band accompanied the singer on stage. (Grup, şarkıcıya sahnede eşlik etti.)
  • The tour guide accompanied the group through the museum. (Tur rehberi, gruba müzeyi gezdirdi.)
  • The patient was accompanied by a nurse during the surgery. (Hasta, ameliyat sırasında bir hemşire tarafından eşlik edildi.)

Accompany Kelimesinin Eş Anlamlıları

“Accompany” kelimesinin eş anlamlıları arasında şunlar yer almaktadır:

  • To go with (birlikte gitmek)
  • To be with (birlikte olmak)
  • To attend (katılmak)
  • To escort (eşlik etmek)
  • To accompany (eşlik etmek)

Accompany Kelimesinin Zıt Anlamlıları

“Accompany” kelimesinin zıt anlamlıları arasında şunlar yer almaktadır:

  • To leave (ayrılmak)
  • To abandon (terk etmek)
  • To desert (terk etmek)
  • To forsake (terk etmek)
  • To leave behind (geride bırakmak)

Accompany Kelimesinin Kökeni

“Accompany” kelimesi, Latince “ac-” (birlikte) ve “comitari” (eşlik etmek) kelimelerinden türemiştir. Kelime, ilk olarak 13. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.

Accompany Kelimesinin Örnek Cümleler

Aşağıdaki örnek cümlelerde “accompany” kelimesinin nasıl kullanıldığı gösterilmektedir:

  • The pianist accompanied the singer on the piano. (Piyanist, şarkıcıya piyano eşlik etti.)
  • The guitarist accompanied the singer on the guitar. (Gitarist, şarkıcıya gitar eşlik etti.)
  • The drummer accompanied the singer on the drums. (Davulcu, şarkıcıya davul eşlik etti.)
  • The bassist accompanied the singer on the bass guitar. (Bas gitarist, şarkıcıya bas gitar eşlik etti.)
  • The keyboardist accompanied the singer on the keyboard. (Klavye çalan, şarkıcıya klavye eşlik etti.)

Yayımlandı

kategorisi