Açmak: İngilizce-Türkçe Anlamı ve Kullanımı
Giriş
“Açmak” kelimesi, İngilizce’de “open” kelimesine karşılık gelen çok yönlü bir fiildir. Hem fiziksel hem de mecazi anlamlarda çok çeşitli bağlamlarda kullanılabilir. Bu makale, “açmak” kelimesinin İngilizce ve Türkçe anlamlarını ve kullanımlarını kapsamlı bir şekilde inceleyecektir.
Fiziksel Anlamlar
- Bir kapıyı, pencereyi veya başka bir açıklığı açmak:
İngilizce: Open the door, please.
Türkçe: Lütfen kapıyı aç.
- Bir kutuyu, paketi veya başka bir kapalı nesneyi açmak:
İngilizce: Open the box and see what’s inside.
Türkçe: Kutuyu aç ve içinde ne olduğunu gör.
- Bir musluğu, vanayı veya başka bir su kaynağını açmak:
İngilizce: Open the faucet and let the water run.
Türkçe: Musluğu aç ve suyun akmasına izin ver.
- Bir kitabı, defteri veya başka bir yazılı belgeyi açmak:
İngilizce: Open the book to page 10.
Türkçe: Kitabı 10. sayfaya aç.
- Bir şemsiyeyi, yelpazeyi veya başka bir katlanabilir nesneyi açmak:
İngilizce: Open the umbrella to protect yourself from the rain.
Türkçe: Yağmurdan korunmak için şemsiyeyi aç.
Mecazi Anlamlar
- Bir konuşma, toplantı veya etkinliği açmak:
İngilizce: The president opened the meeting with a speech.
Türkçe: Başkan, toplantıyı bir konuşma ile açtı.
- Bir mağaza, restoran veya başka bir işletmeyi açmak:
İngilizce: They opened a new coffee shop in the neighborhood.
Türkçe: Mahallede yeni bir kafe açtılar.
- Bir konuyu, tartışmayı veya soruşturmayı açmak:
İngilizce: The police opened an investigation into the robbery.
Türkçe: Polis, soygunla ilgili bir soruşturma başlattı.
- Bir fırsat, olasılık veya seçenek açmak:
İngilizce: This new job opportunity opens up a lot of possibilities.
Türkçe: Bu yeni iş fırsatı birçok olasılık sunuyor.
- Birinin gözlerini, zihnini veya kalbini açmak:
İngilizce: The experience opened my eyes to the world’s problems.
Türkçe: Bu deneyim, dünyanın sorunlarına karşı gözlerimi açtı.
İngilizcede “Open” Kelimesinin Diğer Kullanımları
- Açık olmak:
İngilizce: The store is open from 9am to 5pm.
Türkçe: Mağaza sabah 9’dan akşam 5’e kadar açık.
- Serbest olmak:
İngilizce: The position is still open.
Türkçe: Pozisyon hala açık.
- Dürüst ve şeffaf olmak:
İngilizce: He was very open about his feelings.
Türkçe: Duyguları hakkında çok açıktı.
- Misafirperver olmak:
İngilizce: They were very open and welcoming.
Türkçe: Çok açık ve misafirperverdiler.
Türkçede “Açmak” Kelimesinin Diğer Kullanımları
- Aç olmak:
İngilizce: I’m so hungry, I could eat a horse.
Türkçe: Çok açım, bir atı bile yiyebilirim.
- Aç kalmak:
İngilizce: The children were starving because they had no food.
Türkçe: Çocuklar aç kalmıştı çünkü yiyecekleri yoktu.
- Açmak (bir yara):
İngilizce: The wound opened up and started bleeding again.
Türkçe: Yara açıldı ve tekrar kanıyor.
- Açmak (bir çiçek):
İngilizce: The flowers are starting to open.
Türkçe: Çiçekler açmaya başlıyor.
Sonuç
“Açmak” kelimesi, hem İngilizce hem de Türkçe’de çok yönlü ve yaygın olarak kullanılan bir fiildir. Fiziksel eylemlerden mecazi kavramlara kadar çok çeşitli anlamlara ve kullanımlara sahiptir. Bu makale, “açmak” kelimesinin İngilizce ve Türkçe anlamlarını ve kullanımlarını kapsamlı bir şekilde açıklayarak, okuyucuların bu önemli fiili her iki dilde de etkili bir şekilde kullanmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.