Sözlükte adventure kelimesinin manası:
- Tehlikeye atmak, şansa bırakmak
- Cesaret etmek, göze almak, atılmak
- Macera, serüven, sergüzeşt
- Spekülasyon, vurgun sağlayan teşebbüs.
adventure ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- venture Risk, riziko: şans işi, tehlikeli iş, cüret: bahta bırakmak Cesaret edip girişmek: cüret etmek: tehlikeli işe atılmak, riske girmek Riske…
- adventure oneself Tehlikeyi göze almak, cesaret etmek
- hazard Baht, şans, tehlike, riziko Tenis kortunun servis atılan tarafı Eski bir çeşit zar oyunu Bilardo oyununda bir vuruş Golf oyununda…
- adventure macera Serüven
- jeopardise Tehlikeli durumda bırakmak, tehlikeye atmak, tehlikeye sokmak, riske atmak, tehlikeli duruma sokmak; -in emniyetini veya güvenliğini tehlikeye atmak; -in başarısını…
- jeopardise Tehlikeli durumda bırakmak, tehlikeye atmak, tehlikeye sokmak, riske atmak, tehlikeli duruma sokmak; -in emniyetini veya güvenliğini tehlikeye atmak; -in başarısını…
- macera Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür Örnek: Türk şiirinin ve Türk musikisinin bir gurbet macerası olduğunu…
- gamble F, i kumar oynamak; so nucundan emin olunmayan bir teşebbüse gi rişmek; şansa bağlı bir işe girişmek; i, kdili tehlikeli…
- jeopardize Tehlikeye atmak, tehlikeli ve nazik bir durumda bırakmak. [jeopardize (Amer.) ] riske atmak, tehlikeye atmak
- jeopardize Tehlikeye atmak, tehlikeli ve nazik bir durumda bırakmak. [jeopardize (Amer.) ] riske atmak, tehlikeye atmak
- cesaret etmek Korkulması gereken bir işe korkmadan girişmek, göze almak Örnek: Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar? T.…
- ihtikar Vurgunculuk, vurgun, spekülasyon. Vurgunculuk, vurgun, spekülasyon. Hor ve hakir görmek. Hakarete katlanmak. Bir şeyi kıymetlensin diye saklamak. (Osmanlıca'da yazılışı: ihtikâr)
- deliver Tevdi etmek, teslim etmek, bırakmak, vermek Kurtarmak, serbest bırakmak Çocuğu almak, doğurtmak İrat etmek, söylemek (nutuk) Atmak (tokat) Hüküm vermek…
- göze almak Gelebilecek zararı ve tehlikeyi önceden kabul etmek, riske atılmak.
- gest Serüven, macera; macera hikayeleri; romans yazısı; eylem veya başarı