apparel sözlük anlamı nedir?

Sözlükte apparel kelimesinin manası:

  1. Esvap, elbise, kıyafet, kılık, kisve: giydirmek, donatmak, teçhiz etmek.
  2. Kılık, kıyafet, giysi, elbise, üst baş, süs

apparel ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • attire: Giydirmek; donatmak Süslu veya gösterişli elbise , esvap, kıyafet, kisve Giydirmek, donatmak attirement giyim kuşam, esvap Tezyinat. Devamını Oku
  • rig: Donatmak, giydirmek Teçhiz etmek Donatmak (gemi) Donanım, arma Takım: at ile beraber araba takımı: kıyafet, kılık Hile yapmak (seçimde vb.),… Devamını Oku
  • kıyafet: Kılık, elbise, giysi Örnek: Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu. Ö. Seyfettin Resmî giysi Bk. giysi Devamını Oku
  • habit: Giydirmek Adet, alışkı, alışkanlık, itiyat, tabiat, huy İptila, düşkünlük Zihni yapı, kafa Yaradılış, tıynet Elbise, kıyafet, kılık Din adamları ve… Devamını Oku
  • costume: Kıyafet, elbise Kostüm Kıyafete sokmak Giysi, kostüm, kıyafet, elbise, tayyör; sahne elbisesi; mayo Devamını Oku
  • kılık kıyafet: Üst baş ve dış görünüş Örnek: En düşkün zamanlarımda bile bozmadığım kılık kıyafetimden onlar, beni iyi karşıladılar. R. N. Güntekin… Devamını Oku
  • incognito: Kimliğini gizleyen kimse, kılık değiştirme, tebdili kıyafet, takma ad, sahte kimlik Dili incog),, kıyafet değiştiren kimse Değiştirilmiş kıyafet Kim olduğunu… Devamını Oku
  • dress: Giymek, giydirmek, giydirip kuşatmak, süslemek, giyinmek, resmi giyinmek, gece elbisesi giymek, şekil vermek, pansuman yapmak, hizalanmak Giydirmek Düzenlemek, tanzim etmek,… Devamını Oku
  • garb: İ, f kıyafet, ustbaş, kılık; f giy dirmek Giydirmek Devamını Oku
  • kisve: Kılık kıyafet Örnek: Lakin bir türlü ahaliye mahsus kisveyi üzerinden atamamış... R. H. Karay Hacıların Kâbe'de giydikleri beyaz üstlük. Devamını Oku
  • disguise: Gizlenmek, kılığını değiştirmek, tebdili kıyafet etmek, gizlemek, saklamak Sahte kıyafet, tebdili kıyafet, sahtelik gizlenme, maskelenme Kılık değiştirmek, kimliğini gizlemek, değiştirmek,… Devamını Oku
  • kılık: Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, giyim, üst baş, kıyafet, kisve Örnek: Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar. M. Ş. Esendal… Devamını Oku
  • rig 1: (--ged, --ging) donatmak. up dili -i uydurup yapmak/kurmak. donanım, arma. takım. (römorklu) kamyon. dili kıyafet, kılık. sondaj kulesi. Devamını Oku
  • clothes: Giysi, elbise, üst baş, çamaşır; yatak takımları, örtüler Elbise, esvap, giysi Yatak takımı Devamını Oku
  • livery: Özel üniforma Hizmetçi sınıfı Kılık, kıyafet Kira atlarını besleme işi Kira atları ile arabalarının muhafaza olunduğu yer Huk Üniforma, uşak… Devamını Oku