ayaküstü sözlük anlamı nedir?

Sözlükte ayaküstü kelimesinin manası:

  1. Oturmadan, ayakta durarak
    Örnek: Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı. R. N. Güntekin
  2. Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri.
  3. Hazır yemek.

ayaküstü ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • hazır yemek: Kısa sürede hazırlanan ve genellikle ayaküstü yenilen hafif yiyecek. Ev yemeğine alternatif teşkil eden, çabuk hazırlanan ve servisi yapılan, uygun… Devamını Oku
  • ayaküzeri: Ayaküstü. Devamını Oku
  • hurry up: Çabuk olmak, acele etmek, acele ettirmek, aceleye getirmek Acele et!, çabuk ol!, sallanma!, koş! Acele, ivedi, çabuk, ayaküstü Devamını Oku
  • atıştırma yeri: Ayaküstü yemek yenilen yer. Devamını Oku
  • flying visit: Kısa ziyaret, ayaküstü uğrama, uğrayıverme Devamını Oku
  • stand up: Ayağa kalkmak, dikilmek, dik dik olmak, kalkmak, savunmak, taraftarı olmak, dayanmak, yılmamak, bekletmek, ağaç etmek Kalkık, dik, ayakta yapılan, ayaküstü… Devamını Oku
  • without sitting down: Ayaküstü Devamını Oku
  • frequented: İşlek, ayaküstü Devamını Oku
  • hurry up breakfast: Ayaküstü kahvaltı Devamını Oku
  • basit: Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı Örnek: Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı.… Devamını Oku
  • kokteyl: Türlü içkiler karıştırılarak yapılan içki. Yeri ve zamanı önceden belirlenen, ayaküstü sohbetlerin yapıldığı içkili toplantı Örnek: Kokteylde yorulmuştum, içtiklerim de… Devamını Oku
  • ayakta: Ayağa kalkmış durumda Örnek: Kahvelerimizi ayakta içtik. A. Gündüz Telaşlı, heyecanlı bir biçimde. Vücudun, ayaklar üzerinde dayalı ve devinime hazır… Devamını Oku
  • müdavim: Bir yere sürekli olarak giden (kimse), gedikli Örnek: Her kanepenin önünde ayrı ayrı durarak parkta müdavimleri selamlarlar. R. N. Güntekin Devamını Oku
  • bağırsak askısı dönmesi: Bağırsak askısının kök kısmının kendi ekseni etrafında burulması veya dönmesi. Kısa sürede nekroz, şok toksemi ve ölümle sonuçlanır. Süt emen… Devamını Oku
  • saflık: Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet Örnek: Yıldız bir çocuk saflığı ile gülümsedi. A. Gündüz Kolayca aldatılabilme durumu Örnek: Gayet… Devamını Oku