başka sözlük anlamı nedir?

Sözlükte başka kelimesinin manası:

  1. Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge
    Örnek: Yıllar sonra olaya başka bir açıdan bakabildim. H. Taner
  2. Nitelik yönünden alışılmışın dışında bir üstünlüğü olan
    Örnek: Bütün bunlar beni herkesten başka bir insan yapmıyor. H. E. Adıvar
  3. Konu edilen, bilinenden ayrı nesne ve kimse için teklik veya çokluk olarak başkası, başkaları biçiminde kullanılan bir söz
    Örnek: Başkalarının otuz liraya yaptığı bir kostümü siz niye seksen liraya yapıyorsunuz? R. N. Güntekin
  4. "Ayrıca, üstelik, bir yana" anlamlarında -dan / -den başka biçiminde kullanılan bir söz.

başka ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • ayrıca Ayrı olarak, başkaca Örnek: Devlet konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler. Anayasa Ayrı bir önem verilerek.…
  • daha Şimdiye kadar, henüz. Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak Örnek: Bir kızım daha olsaydı, adını Meliha koyardım. P.…
  • arşın malı kantar ile satılmaz Bir nesne için kullanılan ölçü, niteliği ayrı olan başka bir nesne için kullanılamaz.
  • ya "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü. Evet. Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz. Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz. Gereklik…
  • distinct Ayrı, farklı, başka Bağımsız, müstakil Açık, vazıh, belli Ayrı, farklı, başka; belirgin, açık, aşikar
  • polyvision Üçlü görüntülüğün bulucuları yönetmen Abel Gance ile mühendis André Debrie'nin geliştirdikleri, yan yana sıralanmış on kadar görüntülük üzerinde başka başka…
  • okunuşu değişik Bazı dillerde aynı harflerle yazıldığı halde başka başka okunan ve ayrı anlamı olan kelime.
  • bambaşka Büsbütün başka, apayrı, değişik, farklı Örnek: İş önlüğü ile baş örtüsünü çıkardı mı, bambaşka bir insan oluyordu. H. Taner
  • üstelik Üste verilen şey, fark. Güçlü, kuvvetli, sağlam Örnek: Benim sesim ondan daha üsteliktir! O. C. Kaygılı Ayrıca, bir de, bundan…
  • yabancı Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi Örnek: Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok.…
  • yanlamak Yana yatmak, yana dönmek. Yanından geçmek. Çalışıp yorulmadan başka birisinden geçinmek Örnek: Validenin yanına yanlamaktan başka çarem yok! E. E.…
  • another Başka, ayrı, diğer, sair, öbür Başka, öbür, ayrı, farklı, bambaşka
  • başka başka Her biri ayrı; değişik.
  • besides Bundan başka, ayrıca, yanı sıra Üstelik: (edat) -den gayri, -den hariç. Ayrıca, bundan başka, üstelik, bir de, hem de, zaten
  • bayrak Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak…