Bediüzzaman Said Nursi
Bediüzzaman Said Nursi, 1877 yılında Bitlis’in Nurşin ilçesinde doğdu. Babası Mirza Said Efendi, annesi Nuriye Hanım’dır. Bediüzzaman, çocukluğundan itibaren zeki ve meraklı bir çocuktu. 12 yaşında hafız oldu ve Arapça, Farsça ve Kürtçe öğrendi. 1894 yılında İstanbul’a gitti ve burada medrese eğitimi aldı. 1900 yılında Şeyhülislam Mehmed Zeki Efendi’nin izniyle “Bediüzzaman” unvanını aldı.
Bediüzzaman, 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanından sonra siyasete atıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye oldu ve 1909 yılında Bitlis’ten milletvekili seçildi. Ancak, kısa süre sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin politikalarını eleştirmeye başladı ve 1912 yılında milletvekilliğinden istifa etti.
I. Dünya Savaşı sırasında Bediüzzaman, Ruslara karşı savaştı ve yaralandı. Savaştan sonra İstanbul’a döndü ve burada Risale-i Nur Külliyatı’nı yazmaya başladı. Risale-i Nur Külliyatı, İslam’ın temel inançlarını ve ahlaki değerlerini anlatan bir eserdir. Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı’nı yazarken, modern bilimin ve felsefenin eleştirilerini de dikkate aldı.
Bediüzzaman, 1925 yılında tevkif edildi ve Eskişehir’e sürgün edildi. 1934 yılında serbest bırakıldı, ancak 1943 yılında tekrar tevkif edildi ve Denizli’ye sürgün edildi. 1948 yılında serbest bırakıldı ve Urfa’ya yerleşti. Bediüzzaman, 23 Mart 1960 tarihinde Urfa’da vefat etti.
Bediüzzaman, İslam dünyasının en önemli düşünürlerinden biri olarak kabul edilir. Risale-i Nur Külliyatı, birçok dile çevrilmiş ve milyonlarca kişi tarafından okunmuştur. Bediüzzaman’ın düşünceleri, İslam dünyasında ve Türkiye’de önemli bir etkiye sahip olmuştur.
Bediüzzaman’ın Düşünceleri
Bediüzzaman’ın düşünceleri, İslam’ın temel inançlarına ve ahlaki değerlerine dayanmaktadır. Bediüzzaman, İslam’ın akıl ve bilimle uyumlu bir din olduğunu savunmuştur. Ayrıca, İslam’ın sadece bireysel değil, toplumsal bir din olduğunu da vurgulamıştır. Bediüzzaman, İslam’ın insanları barış, sevgi ve kardeşlik içinde yaşamaya çağırdığını söylemiştir.
Bediüzzaman, modern bilimin ve felsefenin eleştirilerini de dikkate almıştır. Bediüzzaman, modern bilimin ve felsefenin bazı yanlışları olduğunu, ancak bunların İslam’ın temel inançlarını ve ahlaki değerlerini çürütemeyeceğini savunmuştur. Bediüzzaman, modern bilimin ve felsefenin İslam’ın ışığında yorumlanması gerektiğini söylemiştir.
Bediüzzaman’ın düşünceleri, İslam dünyasında ve Türkiye’de önemli bir etkiye sahip olmuştur. Bediüzzaman’ın düşünceleri, birçok kişiyi İslam’a yöneltmiş ve İslam’ın daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Bediüzzaman’ın düşünceleri, aynı zamanda, İslam dünyasında ve Türkiye’de toplumsal ve siyasi hareketlerin oluşumunda da etkili olmuştur.
Bediüzzaman’ın Eserleri
Bediüzzaman’ın en önemli eseri Risale-i Nur Külliyatı’dır. Risale-i Nur Külliyatı, 130’dan fazla risaleden oluşmaktadır. Risale-i Nur Külliyatı, İslam’ın temel inançlarını ve ahlaki değerlerini anlatan bir eserdir. Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatı’nı yazarken, modern bilimin ve felsefenin eleştirilerini de dikkate almıştır.
Bediüzzaman’ın diğer önemli eserleri arasında şunlar yer almaktadır:
- Sözler
- Mektubat
- Lem’alar
- Şualar
- Asa-yı Musa
- Barla Lahikası
- Kastamonu Lahikası
- Emirdağ Lahikası
- Sikke-i Tasdik-i Gaybi
Bediüzzaman’ın eserleri, birçok dile çevrilmiş ve milyonlarca kişi tarafından okunmuştur. Bediüzzaman’ın eserleri, İslam dünyasında ve Türkiye’de önemli bir etkiye sahip olmuştur. Bediüzzaman’ın eserleri, birçok kişiyi İslam’a yöneltmiş ve İslam’ın daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Bediüzzaman’ın eserleri, aynı zamanda, İslam dünyasında ve Türkiye’de toplumsal ve siyasi hareketlerin oluşumunda da etkili olmuştur.