bekleyiniz

Bekleyiniz: İngilizce ve Türkçe Anlamı

“Bekleyiniz” kelimesi, İngilizce’de “wait” olarak karşılık bulur. Her iki dilde de, birinin veya bir şeyin gelmesini veya olmasını sabırla bekleme anlamına gelir.

“Bekleyiniz” ifadesi, günlük yaşamda sıklıkla kullanılır. Örneğin, bir arkadaşınızla buluşmak için bir kafede oturuyorsanız, ona “Bekleyiniz, hemen geliyorum” diyebilirsiniz. Ya da, bir müşteri hizmetleri temsilcisiyle telefonda konuşuyorsanız, size “Bekleyiniz, konunuzu araştırıyorum” diyebilir.

“Bekleyiniz” ifadesi, bazen bir uyarı veya talimat olarak da kullanılır. Örneğin, bir yaya geçidinde beklerken, “Bekleyiniz, araçlar geçiyor” uyarısını görebilirsiniz. Ya da, bir asansör beklerken, “Bekleyiniz, asansör dolu” talimatını duyabilirsiniz.

“Bekleyiniz” ifadesinin İngilizce ve Türkçe anlamları arasındaki temel fark, “wait” kelimesinin daha geniş bir anlam yelpazesine sahip olmasıdır. Örneğin, “wait” kelimesi, birinin veya bir şeyin gelmesini veya olmasını sabırla beklemenin yanı sıra, bir şeyi yapmayı ertelemek veya bir karar vermeden önce düşünmek anlamına da gelebilir.

Bekleyiniz: Örnek Cümleler

  • İngilizce: Please wait, I’ll be right back.
    Türkçe: Lütfen bekleyin, hemen geliyorum.

  • İngilizce: I’m waiting for my friend to arrive.
    Türkçe: Arkadaşımın gelmesini bekliyorum.

  • İngilizce: The customer service representative asked me to wait while she researched my issue.
    Türkçe: Müşteri hizmetleri temsilcisi, sorunumu araştırırken beklememi istedi.

  • İngilizce: Wait for the light to turn green before crossing the street.
    Türkçe: Yolu geçmeden önce ışığın yeşile dönmesini bekleyin.

  • İngilizce: Please wait for the elevator to arrive before entering.
    Türkçe: Asansör gelmeden önce lütfen bekleyin.

  • İngilizce: I’m waiting to hear back from the job interview.
    Türkçe: İş görüşmesinden haber bekliyorum.

  • İngilizce: I’m waiting to see what happens before I make a decision.
    Türkçe: Karar vermeden önce ne olacağını görmek için bekliyorum.

  • İngilizce: I can’t wait to go on vacation.
    Türkçe: Tatile gitmek için sabırsızlanıyorum.

  • İngilizce: I’m waiting for the perfect moment to tell her how I feel.
    Türkçe: Ona nasıl hissettiğimi söylemek için mükemmel anı bekliyorum.

  • İngilizce: I’m waiting for my salary to come in before I can pay my bills.
    Türkçe: Faturalarımı ödeyebilmek için maaşımın gelmesini bekliyorum.


Yayımlandı

kategorisi