Sözlükte betake kelimesinin manası:
- Oneself ile gitmek
- Üzerine almak, müracaat etmek, baş vurmak.
- Basvur
betake ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- appeal Münacat, yalvarış, yakarış Cazibe, çekicilik Daha yüksek bir makama baş vurma Temyiz, davayı daha yüksek bir mahkemeye devretme. Rica etmek,…
- betake oneself to Gitmek, yolunu tutmak
- resort Gitmek, sık sık gitmek (to ile ) baş vurmak, müracaat etmek, başka çare kalmayınca kullanmak. Sık sık gidilen yer, ahalinin…
- betook Betake. Basvur
- consult Danışmak, başvurmak, bakmak; dikkate almak, düşünmek; görüşmek Danışmak, baş vurmak, müracaat etmek, sormak Göz önünde tutmak, hesaba katmak İstişare etmek
- arrogate to oneself Kendine maletmek, üzerine almak, hak iddia etmek (haksız yere)
- apply Yaklaştırmak Uygulamak, tatbik etmek Atfetmek, vermek Tahsis etmek, hasretmek, ayırmak Mahsus olmak, ait olmak, taalluk etmek Müracaat etmek, başvurmak apply…
- yürümek Adım atarak ilerlemek, gitmek Örnek: Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu. H. Taner Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli…
- assume Üzerine almak, deruhte etmek Farzetmek, var olduğunu kabul etmek Var gibi göstermek, yakıştırmak Yetkisi olmadan bir vazifeyi üstüne almak Farzetmek,…
- approach Yaklaştırmak, yakına getirmek, yaklaşmak, yanaşmak, yakına gelmek Baş vurmak, müracaat etmek Başlamak, işe koyulmak Yaklaşma, yanaşma Methal Başlangıç Spor golf…
- humour Memnun etmek, hoşuna gitmek, suyuna gitmek, ayak uydurmak, alttan almak
- reference ), (f.) havale etme veya olunma Münasebet, ilgi Kinaye, ima, telmih Müracaat Müracaat kitabı veya yeri Tavsiye eden kimse Tavsiyename,…
- danışmak Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek Örnek: Doktor, bugün size ben…
- fetch Alıp getirmek, getirmek Gelir sağlamak, hasılat getirmek Dili memnun etmek Dili vurmak (darbe) Volta vurmak Limana varmak Alıp getirme Uzanıp…
- expose Suçu ortaya koyma, gizli bir şeyi açığa vurma Gizli kusurları meydana çıkaran makale veya kitap. Maruz bırakmak, karşı karşıya getirmek…