Beyyine Suresi Arapça: Konusu ve Açıklaması
Beyyine Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 98. suresidir. 8 ayetlik bir suredir ve Mekke’de nazil olmuştur. Sure, adını ilk ayetinde geçen “beyyine” kelimesinden almıştır. Beyyine, “açık delil” veya “kanıt” anlamına gelir.
Surenin Konusu
Beyyine Suresi, Allah’ın varlığının ve birliğinin delillerini ele almaktadır. Sure, Allah’ın varlığının açıkça görüldüğünü ve insanların bunu inkar etmelerinin mümkün olmadığını vurgulamaktadır. Sure ayrıca, insanların Allah’a iman etmeleri ve O’na ibadet etmeleri gerektiğini bildirmektedir.
Suredeki Ayetlerin Açıklaması
1. Ayet: “Andolsun ki, Biz size açık bir delil (beyyine) getirdik.”
Bu ayet, Allah’ın varlığının ve birliğinin açıkça görüldüğünü ve insanların bunu inkar etmelerinin mümkün olmadığını vurgulamaktadır.
2. Ayet: “Gökleri ve yeri yaratan O’dur. Güneşi ve ayı emrine vermiştir. Her biri belirli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşleri yoluna koyan ve ayetlerini açıklayan O’dur. Umulur ki siz Rabbinize kavuşacağınızı bilirsiniz.”
Bu ayet, Allah’ın yaratıcılığını ve kudretini vurgulamaktadır. Ayrıca, Allah’ın ayetlerinin açık olduğunu ve insanların bunları anlayabileceklerini bildirmektedir.
3. Ayet: “Andolsun ki, Biz her ümmete bir elçi gönderdik. (Elçiler de onlara) ‘Allah’a ibadet edin ve tağuttan kaçının’ dediler. İçlerinden kimine Allah hidayet etti, kimine de sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezin de yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.”
Bu ayet, Allah’ın tüm insanlara elçiler gönderdiğini ve bu elçilerin insanları Allah’a ibadet etmeye ve tağuttan kaçınmaya çağırdıklarını bildirmektedir. Ayrıca, Allah’ın kimi insanları hidayete erdirdiğini, kimi insanları da sapıklığa düşürdüğünü bildirmektedir.
4. Ayet: “Eğer yalanlarsanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardır. Elçilere düşen, sadece açıkça tebliğ etmektir.”
Bu ayet, insanların Allah’ın elçilerini yalanlamalarının yeni bir şey olmadığını ve elçilerin görevlerinin sadece tebliğ etmek olduğunu vurgulamaktadır.
5. Ayet: “Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilir. Allah, göğüslerin özünde olanı da bilir.”
Bu ayet, Allah’ın her şeyi bildiğini ve insanların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bildiğini vurgulamaktadır.
6. Ayet: “Andolsun ki, Biz her ümmete bir şahit getirdik. (Şahitler de onlara) ‘Allah’a ibadet edin ve tağuttan kaçının’ dediler. İçlerinden kimine Allah hidayet etti, kimine de sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezin de yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.”
Bu ayet, Allah’ın her ümmete bir şahit gönderdiğini ve bu şahitlerin insanları Allah’a ibadet etmeye ve tağuttan kaçınmaya çağırdıklarını bildirmektedir. Ayrıca, Allah’ın kimi insanları hidayete erdirdiğini, kimi insanları da sapıklığa düşürdüğünü bildirmektedir.
7. Ayet: “Eğer yalanlarsanız, bilin ki sizden önceki ümmetler de yalanlamışlardır. Elçilere düşen, sadece açıkça tebliğ etmektir.”
Bu ayet, insanların Allah’ın elçilerini yalanlamalarının yeni bir şey olmadığını ve elçilerin görevlerinin sadece tebliğ etmek olduğunu vurgulamaktadır.
8. Ayet: “De ki: ‘Göklerde ve yerde Allah’tan başka ibadete layık kimse var mı? O, yaratan ve diriltendir. Sizin için güneşten ve aydan bir nur yaratan O’dur. İnsanları da erkek ve dişi olarak çiftler halinde yaratan O’dur. Sizin için hayvanlardan da benzer şekilde çiftler yarattı. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde kademe kademe yaratandır. O, sizin Rabbinizdir. Mülk O’nundur. O’ndan başka ibadete layık kimse yoktur. Buna rağmen nasıl oluyor da yüz çeviriyorsunuz?’”
Bu ayet, Allah’ın yaratıcılığını ve kudretini vurgulamaktadır. Ayrıca, Allah’ın tek ibadete layık varlık olduğunu ve insanların O’ndan başka kimseye ibadet etmemesi gerektiğini bildirmektedir.
Faydalı Siteler ve İlgili Dosyalar