Blast
İngilizce Anlamı:
- Bir patlama veya ani enerji salınımı.
- Yüksek sesle veya şiddetli bir şekilde patlamak.
- Birini veya bir şeyi şiddetli bir şekilde eleştirmek veya saldırmak.
- Bir şeyi çok hızlı veya yoğun bir şekilde yapmak.
- Bir şeyi çok yüksek sesle veya şiddetli bir şekilde çalmak.
Türkçe Anlamı:
- Patlama.
- Patlamak.
- Yermek.
- Çok hızlı veya yoğun bir şekilde yapmak.
- Çok yüksek sesle veya şiddetli bir şekilde çalmak.
Blast kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:
- The bomb blast caused widespread damage to the city. (Bomba patlaması şehirde büyük çaplı hasara yol açtı.)
- The volcano erupted with a deafening blast. (Volkan sağır edici bir patlamayla patladı.)
- The critics blasted the movie for its poor acting and lack of originality. (Eleştirmenler filmi kötü oyunculuğu ve özgünlük eksikliği nedeniyle yerden yere vurdular.)
- He blasted through the work in record time. (Rekor sürede işi bitirdi.)
- The band blasted out a set of classic rock songs. (Grup klasik rock şarkılarından oluşan bir set çaldı.)
Blast kelimesinin tarihçesi:
Blast kelimesi Eski İngilizce “blæst” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, “patlamak” veya “üflenmek” anlamına gelen Proto-Cermen “blastaną” kelimesine kadar uzanmaktadır. Blast kelimesi, 12. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.
Blast kelimesinin eş anlamlıları:
- Patlama
- İnfilak
- Patlamak
- Yermek
- Eleştirmek
- Saldırmak
- Çok hızlı yapmak
- Çok yoğun yapmak
- Çok yüksek sesle çalmak
- Şiddetli bir şekilde çalmak
Blast kelimesinin zıt anlamlıları:
- Sönmek
- Söndürmek
- Övmek
- Medetmek
- Yavaş yapmak
- Hafif yapmak
- Alçak sesle çalmak
- Yumuşak bir şekilde çalmak
Blast kelimesinin kullanım alanları:
- Bilim
- Mühendislik
- Askeriye
- Müzik
- Edebiyat
- Gazetecilik
- Günlük konuşma
Blast kelimesinin örnek cümlelerle açıklaması:
- The blast from the explosion shattered the windows in the nearby buildings. (Patlamanın şiddeti yakındaki binaların camlarını kırdı.)
- The volcano erupted with a deafening blast, sending ash and debris high into the sky. (Volkan sağır edici bir patlamayla patladı ve kül ve molozları gökyüzüne fırlattı.)
- The critics blasted the movie for its poor acting and lack of originality. (Eleştirmenler filmi kötü oyunculuğu ve özgünlük eksikliği nedeniyle yerden yere vurdular.)
- He blasted through the work in record time, finishing it in just a few days. (Rekor sürede işi bitirdi ve bunu sadece birkaç günde yaptı.)
- The band blasted out a set of classic rock songs, getting the crowd dancing and singing along. (Grup klasik rock şarkılarından oluşan bir set çaldı ve kalabalığı dans ettirip şarkı söyletti.)
Sonuç:
Blast kelimesi, patlama, patlamak, yermek, çok hızlı veya yoğun bir şekilde yapmak ve çok yüksek sesle veya şiddetli bir şekilde çalmak anlamlarına gelen çok yönlü bir kelimedir. Blast kelimesi, bilim, mühendislik, askeriye, müzik, edebiyat, gazetecilik ve günlük konuşma gibi çeşitli alanlarda kullanılır.