bothered sözlük anlamı nedir?

Sözlükte bothered kelimesinin manası:

  1. Sıkmak, can sıkmak, sinir bozmak, canını sıkmak, dert vermek, baş belası olmak, rahat vermemek, üzülmek, takmak, sinir etmek, rahatsız etmek; daraltmak; musallat olmak,
  2. Canı sıkılmışŸ, canı sıkkın, rahatsız edilmişŸ, sinirlendirilmişŸ

bothered ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • bother: Sıkıntı, sıkıcı bir iş veya durum, zahmet, üzüntü veren bir şey Canını sıkmak, sıkıntı vermek, üzmek, taciz etmek, rahatsız etmek… Devamını Oku
  • trouble: Rahatsız etmek, tedirgin etmek, zahmet vermek, canını sıkmak Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak: sıkmak: başını ağrıtmak, eziyet vermek Zahmet etmek Üstünde… Devamını Oku
  • annoy: Tâciz etmek, usandırmak, sıkmak, başını ağrıtmak, canını sıkmak Kızdırmak Rahatsız etmek, sinirini bozmak, huzursuz etmek, canını sıkmak, sinirlendirmek, gıcık etmek,… Devamını Oku
  • worry: Üzülmek, sıkılmak, endişe etmek, merak etmek, zihninde kurmak, tasalanmak, kaygılanmak Eziyet etmek, rahatsız etmek, üzmek, canını sıkmak Isırıp sarsmak(köpek) Üzüntü,… Devamını Oku
  • set the teeth on edge: Sıkmak, sinirini bozmak, kızdırmak, rahatsız etmek, canını sıkmak, bezdirmek Devamını Oku
  • pester: Sıkmak, sinirlendirmek, sıkıntı vermek, baş ağrıtmak, usandırmak, taciz etmek. Rahatsız etmek, musallat olmak, bela olmak Devamını Oku
  • mope: Üzgün olmak, canı sıkkın olmak, üzmek, sıkmak Üzüntülü olmak Üzmek, sıkmak, bunaltmak Sıkıcı ve cansız kimse Çoğ Devamını Oku
  • ail: Rahatsız olmak, hasta olmak Sıkıntı vermek, taciz etmek, rahatsız etmek Rahatsız etmek, sıkmak; hasta olmak, hastalanmak, rahatsız olmak Devamını Oku
  • set ones teeth on edge: Sıkmak, sinirini bozmak, kızdırmak, rahatsız etmek, canını sıkmak, bezdirmek (Yazılışı: set one's teeth on edge) Devamını Oku
  • badger: Porsuk Porsuk kürkü Porsuk kılından yapılma fırça ve olta Kızdırmak, gücendirmek Taciz etmek, canını sıkmak, fig Kızdırmak, gücendirmek, rahatsız etmek,… Devamını Oku
  • harass: Rahat vermemek Yormak, bizar etmek, tedirgin etmek, taciz etmek Aralıksız saldırılarla taciz etmek Rahatsız etmek, sıkmak, bezdirmek, taciz etmek, canına… Devamını Oku
  • taciz: Tedirgin etme, rahatsız etme Örnek: Onun ulumasından gece gündüz taciz olan köy halkı... Ö. Seyfettin (Acz. den) Huzursuz kılmak, rahatsız… Devamını Oku
  • bore: Bear. Kabarma sonucu oluşan yüksek tepeli dalga. Can sıkmak, bizar etmek, baş ağrıtmak Can sıkıcı kimse veya olay, baş belası.… Devamını Oku
  • devil: Şeytan, iblis Cin, ifrit Habis kimse Delicesine cesur veya öfkeli kimse Allah'ın belâsı Kör şeytan Zavallı kimse Matbaacı çırağı Yemeği… Devamını Oku
  • discomfort: Rahatsızlık, huzursuzluk, sıkıntı, ağrı, keder Sıkıntı vermek, rahatsız etmek, üzmek, canını sıkmak. Devamını Oku