Boundary: Sınır, Çerçeve, Limit
İngilizce Anlamı:
- Bir alanın veya bölgenin sınırları veya kenarları.
- İki veya daha fazla şey arasındaki sınır veya ayırma çizgisi.
- Bir şeyin ötesine geçilemeyecek veya aşılamayacak nokta veya sınır.
- Bir şeyin izin verilen veya kabul edilebilir sınırları veya kapsamı.
- Bir kişinin veya grubun özel alanına veya mahremiyetine ilişkin sınırlar veya kurallar.
- Bir bilgisayar sisteminde, bir ağ veya sistemin erişilebilirliğini veya kullanımını sınırlayan kurallar veya güvenlik önlemleri.
Türkçe Anlamı:
- Sınır, hudut.
- Çerçeve, sınır.
- Limit, sınır.
- Kapsam, alan.
- Özel alan, mahremiyet.
- Güvenlik önlemleri, kurallar.
Örnekler:
- The boundary between the two countries is marked by a river. (İki ülke arasındaki sınır bir nehirle belirlenmiştir.)
- The boundary of the property is marked by a fence. (Mülkün sınırı bir çitle belirlenmiştir.)
- The boundary of the speed limit is 50 miles per hour. (Hız sınırının sınırı saatte 50 mildir.)
- The boundary of the acceptable behavior is defined by the company’s code of conduct. (Kabul edilebilir davranışın sınırı şirketin davranış kuralları tarafından tanımlanmıştır.)
- The boundary of my personal space is defined by my comfort level with physical contact. (Kişisel alanımın sınırı, fiziksel temasla ilgili rahatlık seviyem tarafından tanımlanmıştır.)
- The boundary of the network is protected by a firewall. (Ağın sınırı bir güvenlik duvarı tarafından korunmaktadır.)
Boundary kelimesinin kullanıldığı ifadeler:
- Boundary line: Sınır çizgisi.
- Boundary marker: Sınır işareti.
- Boundary crossing: Sınır geçişi.
- Boundary dispute: Sınır anlaşmazlığı.
- Boundary layer: Sınır tabakası.
- Boundary condition: Sınır koşulu.
- Boundary value problem: Sınır değeri problemi.
- Boundary element method: Sınır elemanı yöntemi.
- Boundary scan: Sınır taraması.
- Boundary testing: Sınır testi.
Boundary kelimesinin eş anlamlıları:
- Border
- Edge
- Limit
- Scope
- Extent
- Perimeter
- Circumference
- Frontier
- Demarcation
- Line
Boundary kelimesinin zıt anlamlıları:
- Center
- Core
- Interior
- Inside
- Middle
- Nucleus