bounty ne demek

Bounty

İngilizce Anlamı:

  1. Birine verilen ödül veya hediye.
  2. Birinin başına konulan ödül.
  3. Birinin yakalanması veya öldürülmesi için verilen ödül.
  4. Birinin yaptığı bir şey için verilen ödül.
  5. Birinin yaptığı bir şey için verilen para.

Türkçe Anlamı:

  1. Ödül.
  2. Başlık parası.
  3. İkramiye.
  4. Bahşiş.
  5. Prim.

Bounty Kelimesinin Kullanımı:

  • The government offered a bounty for the capture of the escaped prisoner. (Hükümet, kaçan mahkumun yakalanması için ödül verdi.)
  • The company offered a bounty to anyone who could come up with a new idea for a product. (Şirket, yeni bir ürün fikriyle gelenlere ödül verdi.)
  • The teacher offered a bounty to the student who could get the highest grade on the test. (Öğretmen, sınavda en yüksek notu alan öğrenciye ödül verdi.)

Bounty Kelimesinin Kökeni:

Bounty kelimesi, Eski Fransızca “bonte” kelimesinden türemiştir. Bonte kelimesi, “iyilik” veya “cömertlik” anlamına gelir. Bounty kelimesi, ilk olarak 13. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.

Bounty Kelimesinin Eş Anlamlıları:

  • Award
  • Prize
  • Reward
  • Bonus
  • Gratuity

Bounty Kelimesinin Zıt Anlamlıları:

  • Punishment
  • Penalty
  • Fine
  • Forfeit
  • Sanction

Bounty Kelimesinin Örnek Cümleleri:

  • The bounty hunter tracked down the fugitive and brought him to justice. (Ödül avcısı, kaçak mahkumu yakalayıp adalete teslim etti.)
  • The company offered a bounty of $10,000 for the return of the stolen painting. (Şirket, çalınan tablonun geri getirilmesi için 10.000 dolarlık ödül verdi.)
  • The teacher offered a bounty of extra credit to the students who participated in the class discussion. (Öğretmen, sınıf tartışmasına katılan öğrencilere ekstra puan ödülü verdi.)

Bounty Kelimesinin Kullanıldığı Deyimler:

  • To put a bounty on someone’s head (Birinin başına ödül koymak)
  • To earn a bounty (Ödül kazanmak)
  • To claim a bounty (Ödülü almak)
  • To pay a bounty (Ödülü ödemek)
  • To hunt for a bounty (Ödül avcılığı yapmak)

Bounty Kelimesinin Kullanıldığı Atasözleri:

  • No pain, no gain. (Acı çekmeden kazanç olmaz.)
  • The early bird gets the worm. (Erken kalkan kuş, solucanı kapar.)
  • A penny saved is a penny earned. (Biriktirilen her kuruş, kazanılmış bir kuruştur.)
  • A stitch in time saves nine. (Zamanında yapılan bir dikiş, dokuz dikişi önler.)
  • A bird in the hand is worth two in the bush. (Eldeki bir kuş, çalıdaki iki kuştan iyidir.)

Yayımlandı

kategorisi