brow ne demek

Brow: Kaş

Anlamı:

  • Gözlerin üzerindeki kıllı kemer.
  • Bir tepenin veya tepenin üst kısmı.
  • Bir uçurumun veya yamacın kenarı.
  • Bir nehrin veya derenin kıyısı.
  • Bir ormanın veya tarlanın kenarı.

Örnekler:

  • She had thick, dark brows that framed her eyes.
    (Gözlerini çerçeveleyen kalın, koyu kaşları vardı.)
  • We hiked to the brow of the hill and enjoyed the view.
    (Tepenin tepesine kadar yürüdük ve manzaranın tadını çıkardık.)
  • The cliff’s brow was sheer and dangerous.
    (Uçurumun kenarı dik ve tehlikeliydi.)
  • We walked along the brow of the river, enjoying the fresh air.
    (Nehrin kıyısı boyunca yürüdük, temiz havanın tadını çıkardık.)
  • The forest’s brow was thick and impenetrable.
    (Ormanın kenarı kalın ve geçilmezdi.)

İfadeler:

  • To raise one’s brow: Şaşkınlık veya onaylama ifade etmek için kaşını kaldırmak.
  • To knit one’s brows: Kaşlarını çatmak, endişe veya kızgınlık ifade etmek.
  • To have a furrowed brow: Kaşları çatık olmak, endişe veya düşünceli olmak.
  • To have a clear brow: Kaşları açık olmak, rahat veya mutlu olmak.
  • To have a low brow: Kültürsüz veya eğitimsiz olmak.

Kökeni:

Brow kelimesi, Eski İngilizce “bru” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, “kaş” veya “tepe” anlamına geliyordu. Brow kelimesi, 12. yüzyılda İngilizce’ye girmiştir.

Eş anlamlılar:

  • Eyebrow
  • Forehead
  • Ridge
  • Crest
  • Edge
  • Margin
  • Border

Zıt anlamlılar:

  • Chin
  • Jaw
  • Cheek
  • Nose
  • Mouth

Yayımlandı

kategorisi