built: fiil
Anlamı:
- Bir şeyi inşa etmek veya oluşturmak.
- Bir şeyi bir araya getirmek veya birleştirmek.
- Bir şeyi oluşturmak veya geliştirmek.
Örnekler:
- The company built a new factory in the city. (Şirket şehirde yeni bir fabrika inşa etti.)
- The engineer built a new engine for the car. (Mühendis araba için yeni bir motor yaptı.)
- The artist built a sculpture out of clay. (Sanatçı kilden bir heykel yaptı.)
Türkçe Anlamı:
- İnşa etmek
- Yapmak
- Kurmak
- Oluşturmak
- Geliştirmek
Örnekler:
- Şirket şehirde yeni bir fabrika inşa etti.
- Mühendis araba için yeni bir motor yaptı.
- Sanatçı kilden bir heykel yaptı.
built: sıfat
Anlamı:
- İnşa edilmiş veya oluşturulmuş.
- Bir araya getirilmiş veya birleştirilmiş.
- Oluşturulmuş veya geliştirilmiş.
Örnekler:
- The house is built of wood. (Ev ahşapla inşa edilmiştir.)
- The car is built in Japan. (Araba Japonya’da üretilmiştir.)
- The company is built on a strong foundation. (Şirket güçlü bir temele dayanmaktadır.)
Türkçe Anlamı:
- İnşa edilmiş
- Yapılmış
- Kurulmuş
- Oluşturulmuş
- Geliştirilmiş
Örnekler:
- Ev ahşapla inşa edilmiştir.
- Araba Japonya’da üretilmiştir.
- Şirket güçlü bir temele dayanmaktadır.
built: geçmiş zaman ve geçmiş zaman eki
Anlamı:
- Bir şeyin inşa edildiğini veya oluşturulduğunu gösterir.
- Bir şeyin bir araya getirildiğini veya birleştirildiğini gösterir.
- Bir şeyin oluşturulduğunu veya geliştirildiğini gösterir.
Örnekler:
- The company built a new factory in the city last year. (Şirket geçen yıl şehirde yeni bir fabrika inşa etti.)
- The engineer built a new engine for the car yesterday. (Mühendis dün araba için yeni bir motor yaptı.)
- The artist built a sculpture out of clay last week. (Sanatçı geçen hafta kilden bir heykel yaptı.)
Türkçe Anlamı:
- İnşa etti
- Yaptı
- Kurdu
- Oluşturdu
- Geliştirdi
Örnekler:
- Şirket geçen yıl şehirde yeni bir fabrika inşa etti.
- Mühendis dün araba için yeni bir motor yaptı.
- Sanatçı geçen hafta kilden bir heykel yaptı.
built: isim
Anlamı:
- İnşa edilmiş veya oluşturulmuş bir şey.
- Bir araya getirilmiş veya birleştirilmiş bir şey.
- Oluşturulmuş veya geliştirilmiş bir şey.
Örnekler:
- The building is a beautiful piece of architecture. (Bina güzel bir mimari yapıdır.)
- The car is a powerful machine. (Araba güçlü bir makinedir.)
- The company is a successful business. (Şirket başarılı bir işletmedir.)
Türkçe Anlamı:
- İnşaat
- Yapı
- Kuruluş
- Oluşum
- Gelişim
Örnekler:
- Bina güzel bir mimari yapıdır.
- Araba güçlü bir makinedir.
- Şirket başarılı bir işletmedir.