bundle ne demek

Bundle

İngilizce Anlamı:

  1. Birlikte bağlanmış veya sarılmış bir grup nesne.
  2. Bir paket veya paket.
  3. Bir grup veya koleksiyon.
  4. Bir miktar para.
  5. Bir grup insan.
  6. Bir grup hayvan.
  7. Bir grup bitki.
  8. Bir grup nesne veya kişiyi bir arada tutan şey.
  9. Bir grup nesneyi veya kişiyi bir arada tutan bağ veya bant.
  10. Bir grup nesneyi veya kişiyi bir arada tutan ip veya sicim.

Türkçe Anlamı:

  1. Birlikte bağlanmış veya sarılmış bir grup nesne.
  2. Bir paket veya paket.
  3. Bir grup veya koleksiyon.
  4. Bir miktar para.
  5. Bir grup insan.
  6. Bir grup hayvan.
  7. Bir grup bitki.
  8. Bir grup nesne veya kişiyi bir arada tutan şey.
  9. Bir grup nesneyi veya kişiyi bir arada tutan bağ veya bant.
  10. Bir grup nesneyi veya kişiyi bir arada tutan ip veya sicim.

Örnekler:

  • A bundle of sticks (Bir demet çubuk)
  • A bundle of flowers (Bir demet çiçek)
  • A bundle of money (Bir tomar para)
  • A bundle of people (Bir grup insan)
  • A bundle of animals (Bir grup hayvan)
  • A bundle of plants (Bir grup bitki)
  • The bundle of sticks held the tent together (Çubuk demeti çadırı bir arada tutuyordu)
  • The bundle of flowers was tied with a ribbon (Çiçek demeti bir kurdele ile bağlanmıştı)
  • The bundle of money was wrapped in a paper bag (Tomar para bir kağıt torbaya sarılmıştı)
  • The bundle of people walked down the street (İnsan grubu sokakta yürüyordu)
  • The bundle of animals ran through the field (Hayvan grubu tarlada koşuyordu)
  • The bundle of plants grew in the garden (Bitki grubu bahçede büyüyordu)

Bundle kelimesi günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Örneğin:

  • “I need to buy a bundle of sticks for the campfire.” (Kamp ateşi için bir demet çubuk almam gerekiyor.)
  • “I received a bundle of flowers from my secret admirer.” (Gizli hayranımdan bir demet çiçek aldım.)
  • “I won a bundle of money in the lottery.” (Piyangoda bir tomar para kazandım.)
  • “I saw a bundle of people walking down the street.” (Sokakta yürüyen bir grup insan gördüm.)
  • “I heard a bundle of animals running through the field.” (Tarlada koşan bir grup hayvan duydum.)
  • “I saw a bundle of plants growing in the garden.” (Bahçede büyüyen bir grup bitki gördüm.)

Bundle kelimesi ayrıca iş dünyasında da kullanılır. Örneğin:

  • “We need to bundle our products together to make them more attractive to customers.” (Ürünlerimizi daha çekici hale getirmek için bir araya getirmemiz gerekiyor.)
  • “We need to bundle our services together to offer a more comprehensive solution to our customers.” (Müşterilerimize daha kapsamlı bir çözüm sunmak için hizmetlerimizi bir araya getirmemiz gerekiyor.)
  • “We need to bundle our resources together to complete this project on time.” (Bu projeyi zamanında tamamlamak için kaynaklarımızı bir araya getirmemiz gerekiyor.)

Bundle kelimesi ayrıca bilgisayar bilimlerinde de kullanılır. Örneğin:

  • “We need to bundle our software together to make it easier for users to install.” (Yazılımımızı bir araya getirmemiz gerekiyor ki kullanıcıların kurulumu daha kolay olsun.)
  • “We need to bundle our data together to make it easier for users to access.” (Verilerimizi bir araya getirmemiz gerekiyor ki kullanıcıların erişimi daha kolay olsun.)
  • “We need to bundle our applications together to make it easier for users to use.” (Uygulamalarımızı bir araya getirmemiz gerekiyor ki kullanıcıların kullanımı daha kolay olsun.)

Bundle kelimesi çok yönlü bir kelimedir ve günlük konuşmada, iş dünyasında ve bilgisayar bilimlerinde sıklıkla kullanılır.


Yayımlandı

kategorisi