bundle ne demek

Bundle

İngilizce Anlamı:

  1. Birlikte bağlanmış veya paketlenmiş bir grup nesne.
  2. Bir paket veya paket.
  3. Bir grup veya grup.
  4. Bir miktar para.
  5. Bir grup hisse senedi veya tahvil.
  6. Bir yazılım paketi.
  7. Bir hizmet paketi.
  8. Bir avantaj veya fayda paketi.
  9. Bir sorun veya zorluk paketi.
  10. Bir duygu veya deneyim paketi.

Türkçe Anlamı:

  1. Birlikte bağlanmış veya paketlenmiş bir grup nesne.
  2. Bir paket veya paket.
  3. Bir grup veya grup.
  4. Bir miktar para.
  5. Bir grup hisse senedi veya tahvil.
  6. Bir yazılım paketi.
  7. Bir hizmet paketi.
  8. Bir avantaj veya fayda paketi.
  9. Bir sorun veya zorluk paketi.
  10. Bir duygu veya deneyim paketi.

Bundle İle İlgili Örnek Cümleler:

  • I bought a bundle of flowers for my wife. (Karım için bir demet çiçek aldım.)
  • The company is offering a bundle of services for a discounted price. (Şirket, indirimli bir fiyata bir dizi hizmet sunuyor.)
  • The software bundle includes a word processor, a spreadsheet, and a presentation program. (Yazılım paketi, bir kelime işlemci, bir elektronik tablo ve bir sunum programı içerir.)
  • The government is offering a bundle of tax breaks to businesses that create jobs. (Hükümet, iş yaratan işletmelere bir dizi vergi indirimi sunuyor.)
  • The team is facing a bundle of challenges this season. (Takım bu sezon bir dizi zorlukla karşı karşıya.)
  • I’m feeling a bundle of emotions right now. (Şu anda bir sürü duygu hissediyorum.)

Bundle İle İlgili Kelimeler:

  • Package
  • Parcel
  • Group
  • Set
  • Collection
  • Bundle of joy
  • Bundle of nerves
  • Bundle of trouble
  • Bundle of sticks
  • Bundle of wheat

Bundle İle İlgili Deyimler:

  • A bundle of laughs (Çok komik bir şey)
  • A bundle of energy (Çok enerjik bir kişi)
  • A bundle of trouble (Çok sorunlu bir kişi)
  • A bundle of nerves (Çok gergin bir kişi)
  • A bundle of joy (Çok sevimli bir bebek)

Bundle İle İlgili Atasözleri:

  • A bird in the hand is worth two in the bush. (Elinizdeki bir kuş, çalıdaki iki kuşa değer.)
  • A penny saved is a penny earned. (Biriktirilen her kuruş, kazanılan bir kuruştur.)
  • A stitch in time saves nine. (Zamanında yapılan bir dikiş, dokuz dikişi önler.)
  • The early bird gets the worm. (Erken kalkan kuş, solucanı kapar.)
  • Practice makes perfect. (Pratik, mükemmelleştirir.)

Yayımlandı

kategorisi