calf
İngilizce Anlamı:
- A young cow or bull.
- The young of certain other large mammals, such as elephants, whales, and seals.
- The fleshy part of the back of the human leg below the knee.
- A leather made from the skin of a calf.
- A type of leather shoe that covers the ankle.
Türkçe Anlamı:
- Buzağı.
- Fil, balina ve fok gibi bazı diğer büyük memelilerin yavruları.
- İnsan bacağının diz altı kısmının arka tarafındaki etli kısım.
- Buzağı derisinden yapılan bir deri.
- Ayak bileğini örten bir tür deri ayakkabı.
Örnekler:
- The farmer had a herd of calves grazing in the field. (Çiftçinin tarlada otlayan bir sürü buzağısı vardı.)
- The baby elephant was playing with its mother. (Fil yavrusu annesiyle oynuyordu.)
- The woman was wearing a pair of calf-length boots. (Kadın ayak bileği uzunluğunda bir çift çizme giyiyordu.)
- The calfskin jacket was very soft and comfortable. (Buzağı derisi ceket çok yumuşak ve rahattı.)
- The soccer player kicked the ball with his calf. (Futbolcu topu baldırıyla tekmeledi.)
Ek Bilgiler:
- Calf kelimesi Eski İngilizce “cealf” kelimesinden türemiştir.
- Calf kelimesi “calfskin” (buzağı derisi), “calf muscle” (baldır kası) ve “calf-raise” (baldır kaldırma egzersizi) gibi birçok bileşik kelimede kullanılır.
- Calf kelimesi ayrıca “golden calf” (altın buzağı) ve “sacred cow” (kutsal inek) gibi bazı deyimlerde de kullanılır.
- Calf kelimesi İngilizce’de çok yaygın olarak kullanılan bir kelimedir.