Türkçe sözlüklerde "çarpıtmak" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...
Kısaca "çarpıtmak" ne demek?
-
Çarpık duruma getirmek
Örnek:Sağ gözünü şakağa doğru gerip çarpıtarak korkunç bir şekle sokmuştur. R. N. Güntekin
-
Yanlışa ve kötü duruma götürmek
Örnek:Örnek tutarlı olmazsa, kimseyi düzeltemez / Tutarlı olmayan örnek herkesi çarpıtır. T. Oflazoğlu
-
Gerçek anlamından saptırmak.
çarpıtmak nedir? İlişkili sözcükler
- çarpılmak: Çarpma işine konu olmak. Çarpık duruma gelmek Örnek: Bu adam, elli beş, altmış yaşlarında, boynu biraz yana çarpılmış, çıkık alınlı, çökük yanaklı, kara kuru bir ihtiyardı. R. N. Güntekin Çalınmak, soyulmak. devamı...
- Azıtmak: Azgın duruma getirmek. Bitki çok uzamak. devamı...
- çarpık: Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı Örnek: İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. Ç. Altan Gerçek niteliğini yitirmiş Örnek: Oraya özellikle çarpık vasıfları olanları toplarlarmış. H. Taner Aksi, ters, huysuz bir biçimde Örnek: Nedense, Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu. R. N. Güntekin Enzootik ataksi. devamı...
- Kazıtmak: Kazıma işini yaptırmak Örnek: Berbere o koskoca bıyıklarını kazıt da çocuklarla yeniden zıpzıp oynamaya başla! O. C. Kaygılı devamı...
- Taşıtmak: Taşıma işini yaptırmak Örnek: Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok, diye düşünüyordum. M. Ş. Esendal devamı...
- Warp: Eğrilmek Eğrilip çarpılmasına sebep olmak devamı...
- Işletmek: İşlemesini sağlamak, çalıştırmak Örnek: Trenlerimizi odunla işletiyorduk. F. R. Atay Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak Örnek: O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki, herkes onu tarlasında işletmek isterdi. H. E. Adıvar Üzerine işleme yaptırmak Örnek: Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler … satın alıyordu. devamı...
- Boğmak: Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek Örnek: Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı. Y. K. Karaosmanoğlu El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak. Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek. devamı...
- Arıtmak: Temizlemek, temiz duruma getirmek, paklamak. Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek. devamı...
- Sırıtmak: Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek Örnek: Bir yandan karısını yatıştırmak istermiş gibi davranıyor, bir yandan hınzırca sırıtıyordu. O. Rifat Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı diktirmek. Bütün çirkinliği devamı...
çarpıtmak ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.