celal sözlük anlamı nedir?

Sözlükte celal kelimesinin manası:

  1. Büyüklük, ululuk.
  2. Öfke, kızgınlık
    Örnek: Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celal. M. A. Ersoy
  3. Yücelik, ululuk, değer. Allah´ın adlarındandır.
  4. 1. büyüklük, ululuk azamet. 2. hiddet, öfke. 3. allah'ın "kahhar, cebbar, mütekebbir" gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları. kur'an'da rahman suresi 27, 78. ayetlerde geçmektedir. zül celali; celal sahibi allah.
  5. (Celalet) Nihayet derecede büyüklük. Azamet. Hiddetlilik, hışım.

celal ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • azamet: Ululuk, büyüklük. Gurur Örnek: Arkadaşlarımdan ayrılıp onun yanına geçmek azametime dokundu. R. N. Güntekin Görkem, gösteriş, heybet. Debdebe. Çalım, kurum,… Devamını Oku
  • şevket: Büyüklük, ululuk, yücelik, heybet. azamet, büyüklük, ululuk, debdebe, haşmet Devamını Oku
  • mehabet: Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı. Büyüklük, ululuk, yücelik Örnek: Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur. Y. K. Beyatlı Büyüklük,… Devamını Oku
  • heybet: Korku ve saygı uyandıran görünüş, mehabet Örnek: Adını bilmeseler bile heybetini tarif etsem gene bulunur. Y. K. Karaosmanoğlu Büyüklük, ululuk,… Devamını Oku
  • izzet: Büyüklük, yücelik, ululuk. 1. değer kıymet yücelik, ululuk. 2. kuvvet, kudret. 3. hürmet, saygı ikram izan. Bir kimse zelil iken… Devamını Oku
  • übbehet: Ululuk, büyüklük, azamet. Devamını Oku
  • supremacy: Üstünlük, yücelik, ululuk Herkesten üstün olma, büyüklük. Üstünlük, büyüklük, egemenlik, enüstünlük, yücelik Devamını Oku
  • lafzai celal: İsm-I Celal, Allah lafzı. (Osmanlıca'da yazılışı: lafza-i celâl) Devamını Oku
  • ululuk: Büyüklük, büyük olma durumu, yücelik, izzet. Devamını Oku
  • izem: büyüklük, ululuk Büyüklük. Devamını Oku
  • cebbar: Kudret sahibi, Tanrı. Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi. Becerikli, açıkgöz (kadın). Zorlayıcı, zorba. Bk. oriyon Bk. Cabbar. 1. cebreden,… Devamını Oku
  • celalettin: Dinin ululuğu, yüceliği, büyüklüğü. büyüklük ululuk, hışım Devamını Oku
  • müteazzım: (Azamet. den) Taazzum eden, büyüklük taslıyan, mütekebbir. Devamını Oku
  • fehamet: Büyüklük, ululuk. Değer. (bkz. fahamet) Saygınlık, değer, onur. Devamını Oku
  • büyüklük: Büyük olma durumu, ululuk Örnek: Bu büyüklük değil, ancak mertçe bir davranıştır. N. Araz Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış. Doğabilimsel bir… Devamını Oku