check

Check: İngilizce ve Türkçe Anlamı

“Check” kelimesi, İngilizce’de çok çeşitli anlamlara sahip olan ve sıklıkla kullanılan bir kelimedir. Türkçe’de ise “kontrol etmek”, “denetlemek”, “incelemek” gibi anlamlara gelir. Bu makalede, “check” kelimesinin İngilizce ve Türkçe anlamlarını ayrıntılı olarak ele alacağız.

İngilizce Anlamları

1. Kontrol Etmek: “Check” kelimesinin en yaygın anlamlarından biri “kontrol etmek”tir. Bir şeyin durumunu, doğruluğunu veya uygunluğunu belirlemek için yapılan inceleme işlemini ifade eder. Örneğin:

2. I need to check my email before I leave. (Gitmeden önce e-postamı kontrol etmem gerekiyor.)

3. The doctor checked my blood pressure. (Doktor tansiyonumu kontrol etti.)

4. The teacher checked our homework. (Öğretmen ödevlerimizi kontrol etti.)

5. Denetlemek: “Check” kelimesi ayrıca “denetlemek” anlamına da gelir. Bir şeyin kurallara, yasalara veya standartlara uygunluğunu belirlemek için yapılan inceleme işlemini ifade eder. Örneğin:

6. The police officer checked my driver’s license. (Polis memuru ehliyetimi kontrol etti.)

7. The health inspector checked the restaurant’s kitchen. (Sağlık müfettişi restoranın mutfağını kontrol etti.)

8. The accountant checked the company’s financial records. (Muhasebeci şirketin mali kayıtlarını kontrol etti.)

9. İncelemek: “Check” kelimesi “incelemek” anlamına da gelir. Bir şeyi ayrıntılı olarak incelemek ve değerlendirmek işlemini ifade eder. Örneğin:

10. I need to check the contract carefully before I sign it. (Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelemem gerekiyor.)

11. The scientist checked the data to see if it supported his hypothesis. (Bilim adamı verileri hipotezini destekleyip desteklemediğini görmek için inceledi.)

12. The art critic checked the painting to see if it was an original. (Sanat eleştirmeni tablonun orijinal olup olmadığını görmek için inceledi.)

13. Ödeme: “Check” kelimesi ayrıca “ödeme” anlamına da gelir. Genellikle bir banka hesabından yapılan ödemeyi ifade eder. Örneğin:

14. I wrote a check for the amount of the purchase. (Satın alma tutarı için bir çek yazdım.)

15. I deposited the check into my bank account. (Çeki banka hesabıma yatırdım.)

16. I cashed the check at the bank. (Çeki bankada bozdurdum.)

17. Hesap: “Check” kelimesi ayrıca “hesap” anlamına da gelir. Genellikle bir restoranda veya kafede yemek yedikten veya içecek içtikten sonra ödenmesi gereken tutarı ifade eder. Örneğin:

18. Can I have the check, please? (Hesabı alabilir miyim?)

19. I’ll pay the check. (Hesabı ben ödeyeceğim.)
20. The check came to $50. (Hesap 50 dolardı.)

Türkçe Anlamları

1. Kontrol Etmek: “Check” kelimesinin Türkçe’deki en yaygın anlamlarından biri “kontrol etmek”tir. Bir şeyin durumunu, doğruluğunu veya uygunluğunu belirlemek için yapılan inceleme işlemini ifade eder. Örneğin:

2. Arabamın lastiklerini kontrol ettim.

3. Ödevimi kontrol ettim.

4. E-postalarımı kontrol ettim.

5. Denetlemek: “Check” kelimesi Türkçe’de ayrıca “denetlemek” anlamına da gelir. Bir şeyin kurallara, yasalara veya standartlara uygunluğunu belirlemek için yapılan inceleme işlemini ifade eder. Örneğin:

6. Gıda müfettişi restoranı denetledi.

7. Vergi müfettişi şirketi denetledi.

8. Çevre müfettişi fabrikayı denetledi.

9. İncelemek: “Check” kelimesi Türkçe’de “incelemek” anlamına da gelir. Bir şeyi ayrıntılı olarak incelemek ve değerlendirmek işlemini ifade eder. Örneğin:

10. Sözleşmeyi dikkatlice inceledim.

11. Verileri inceledim.

12. Tabloyu inceledim.

13. Ödeme: “Check” kelimesi Türkçe’de ayrıca “ödeme” anlamına da gelir. Genellikle bir banka hesabından yapılan ödemeyi ifade eder. Örneğin:

14. Çek yazdım.

15. Çeki hesabıma yatırdım.

16. Çeki bankada bozdurdum.

17. Hesap: “Check” kelimesi Türkçe’de ayrıca “hesap” anlamına da gelir. Genellikle bir restoranda veya kafede yemek yedikten veya içecek içtikten sonra ödenmesi gereken tutarı ifade eder. Örneğin:

18. Hesabı alabilir miyim?

19. Hesabı ben ödeyeceğim.
20. Hesap 50 liraydı.