cold ne demek ingilizce

Cold: Soğuk

Anlamı:

İngilizce’de “cold” kelimesi, sıcaklığın yokluğunu veya düşük seviyesini ifade eder. Hem fiziksel hem de mecazi anlamlarda kullanılabilir.

Fiziksel Anlam:

  • Düşük sıcaklık: “It’s cold outside.” (Dışarıda soğuk.)
  • Soğukluk hissi: “I’m feeling cold.” (Üşüyorum.)
  • Soğuk nesne veya madde: “The water is cold.” (Su soğuk.)

Mecazi Anlam:

  • Duygusuzluk veya ilgisizlik: “She gave me a cold stare.” (Bana soğuk bir bakış attı.)
  • Heyecan veya tutku eksikliği: “The movie was cold and boring.” (Film soğuk ve sıkıcıydı.)
  • Sert veya acımasız: “He has a cold heart.” (Kalpsiz biri.)

Eş Anlamlılar:

  • Chilly (soğuk)
  • Cool (serin)
  • Freezing (dondurucu)
  • Icy (buz gibi)
  • Frigid (soğuk)

Zıt Anlamlılar:

  • Hot (sıcak)
  • Warm (ılık)
  • Mild (ılıman)
  • Temperate (ılımlı)
  • Tropical (tropikal)

Örnek Cümleler:

  • Fiziksel Anlam:
    • The weather is cold and rainy today. (Bugün hava soğuk ve yağmurlu.)
    • I need to put on a coat because it’s cold outside. (Dışarıda soğuk olduğu için bir ceket giymem gerekiyor.)
    • The ice cream is cold and refreshing. (Dondurma soğuk ve ferahlatıcı.)
  • Mecazi Anlam:
    • She gave me a cold shoulder when I tried to talk to her. (Konuşmaya çalıştığımda bana soğuk davrandı.)
    • The movie was cold and uninspiring. (Film soğuk ve ilham verici değildi.)
    • He has a cold and calculating personality. (Soğuk ve hesapçı bir kişiliği var.)

İlgili Deyimler ve İfadeler:

  • Catch a cold: Soğuk algınlığına yakalanmak
  • Cold feet: Korkmak veya tereddüt etmek
  • Cold shoulder: Soğuk davranmak
  • Cold turkey: Aniden bir alışkanlığı bırakmak
  • Cold war: İki ülke arasındaki gerilimli durum

Türkçe Çeviri:

Türkçe’de “cold” kelimesinin karşılığı “soğuk”tur. Hem fiziksel hem de mecazi anlamlarda kullanılabilir.

Fiziksel Anlam:

  • Düşük sıcaklık: “Dışarıda soğuk.”
  • Soğukluk hissi: “Üşüyorum.”
  • Soğuk nesne veya madde: “Su soğuk.”

Mecazi Anlam:

  • Duygusuzluk veya ilgisizlik: “Bana soğuk bir bakış attı.”
  • Heyecan veya tutku eksikliği: “Film soğuk ve sıkıcıydı.”
  • Sert veya acımasız: “Kalpsiz biri.”

Örnek Cümleler:

  • Fiziksel Anlam:
    • Bugün hava soğuk ve yağmurlu.
    • Dışarıda soğuk olduğu için bir ceket giymem gerekiyor.
    • Dondurma soğuk ve ferahlatıcı.
  • Mecazi Anlam:
    • Konuşmaya çalıştığımda bana soğuk davrandı.
    • Film soğuk ve ilham verici değildi.
    • Soğuk ve hesapçı bir kişiliği var.

İlgili Deyimler ve İfadeler:

  • Soğuk algınlığına yakalanmak: Soğuk algınlığına yakalanmak
  • Korkmak veya tereddüt etmek: Korkmak veya tereddüt etmek
  • Soğuk davranmak: Soğuk davranmak
  • Aniden bir alışkanlığı bırakmak: Aniden bir alışkanlığı bırakmak
  • İki ülke arasındaki gerilimli durum: İki ülke arasındaki gerilimli durum

Yayımlandı

kategorisi