contingent ne demek

Contingent: Bağlı, Şartlı, Bağımlı

İngilizce Anlamı:

  1. Bir şeye bağlı veya şartlı olan.
  2. Bir şeye bağlı olarak var olan veya gerçekleşen.
  3. Bir şeye bağlı olarak değişen veya farklılık gösteren.
  4. Bir şeye bağlı olarak oluşan veya ortaya çıkan.
  5. Bir şeye bağlı olarak belirlenen veya kararlaştırılan.
  6. Bir şeye bağlı olarak yapılan veya gerçekleştirilen.
  7. Bir şeye bağlı olarak verilen veya alınan.
  8. Bir şeye bağlı olarak kabul edilen veya reddedilen.
  9. Bir şeye bağlı olarak desteklenen veya karşı çıkılan.
  10. Bir şeye bağlı olarak savunulan veya eleştirilen.

Türkçe Anlamı:

  1. Bağlı, şartlı, bağımlı.
  2. Bir şeye bağlı olarak var olan veya gerçekleşen.
  3. Bir şeye bağlı olarak değişen veya farklılık gösteren.
  4. Bir şeye bağlı olarak oluşan veya ortaya çıkan.
  5. Bir şeye bağlı olarak belirlenen veya kararlaştırılan.
  6. Bir şeye bağlı olarak yapılan veya gerçekleştirilen.
  7. Bir şeye bağlı olarak verilen veya alınan.
  8. Bir şeye bağlı olarak kabul edilen veya reddedilen.
  9. Bir şeye bağlı olarak desteklenen veya karşı çıkılan.
  10. Bir şeye bağlı olarak savunulan veya eleştirilen.

Örnekler:

  • The success of the project is contingent upon the availability of funding. (Projenin başarısı, finansmanın mevcudiyetine bağlıdır.)
  • The price of the product is contingent upon the market demand. (Ürünün fiyatı, piyasa talebine bağlıdır.)
  • The validity of the contract is contingent upon the signature of both parties. (Sözleşmenin geçerliliği, her iki tarafın imzasına bağlıdır.)
  • The decision to go to war is contingent upon the results of the peace negotiations. (Savaşa girme kararı, barış müzakerelerinin sonuçlarına bağlıdır.)
  • The release of the prisoner is contingent upon the payment of a ransom. (Mahkumun serbest bırakılması, fidyenin ödenmesine bağlıdır.)

Contingent ifadesinin kullanıldığı diğer bazı örnekler şunlardır:

  • Contingent liability (Şartlı yükümlülük)
  • Contingent asset (Şartlı varlık)
  • Contingent claim (Şartlı hak talebi)
  • Contingent fee (Şartlı ücret)
  • Contingent interest (Şartlı faiz)
  • Contingent order (Şartlı emir)
  • Contingent plan (Şartlı plan)
  • Contingent right (Şartlı hak)
  • Contingent valuation (Şartlı değerleme)
  • Contingent worker (Şartlı çalışan)

Contingent ifadesinin eş anlamlıları şunlardır:

  • Conditional (Şartlı)
  • Dependent (Bağımlı)
  • Subject to (Tabi)
  • Based on (Dayalı)
  • Determined by (Belirlenen)
  • Influenced by (Etkilenen)
  • Affected by (Etkilenen)
  • Governed by (Yönetilen)
  • Controlled by (Kontrol edilen)
  • Regulated by (Düzenlenen)

Contingent ifadesinin zıt anlamlıları şunlardır:

  • Absolute (Mutlak)
  • Unconditional (Şartsız)
  • Independent (Bağımsız)
  • Free from (Özgür)
  • Not subject to (Tabi değil)
  • Not based on (Dayalı değil)
  • Not determined by (Belirlenmeyen)
  • Not influenced by (Etkilenmeyen)
  • Not affected by (Etkilenmeyen)
  • Not governed by (Yönetilmeyen)
  • Not controlled by (Kontrol edilmeyen)
  • Not regulated by (Düzenlenmeyen)

Yayımlandı

kategorisi