collect: Toplamak Koleksiyon yapmak, biriktirmek Tahsil etmek, almak (vergi) Kendine gelmek, anlamak, idrak etmek Toplanmak, birikmek Koleksiyon haline gelmek , ödemeli…Devamını Oku
gather: Toplamak, bir araya getirmek Devşirmek Seçmek, biriktirmek Yığmak Kazanmak Anlamak, sonuç çıkarmak Büzmek, kırma yapmak Toplanmak, bir araya gelmek Artmak,…Devamını Oku
roll up: Harekete geçmek, yanaşmak, araba ile gelmek, gelmek, çıkagelmek, yuvarlanmak, toplanmak, yığılmak, birikmek, sarmak, dürmek, sıvamak, biriktirmek, yığmakDevamını Oku
yığmak: Bir tepe oluşturacak biçimde üst üste koymak. Biriktirmek. Toplamak, bir araya getirmek Örnek: Bu yaşlıları kapının arkasına yığdılar. Ö. SeyfettinDevamını Oku
scoop up money: Parayı kaldırmak, parayı toplamak, büyük zenginlik biriktirmek, bir servet elde etmekDevamını Oku
treasure: Değer vermek, değerini bilmek, toplamak Hazine, para hazinesi Biriktirilmiş şey Değerli şey Hazine yığmak, para biriktirmek Çok kıymetli tutmakDevamını Oku
hoard: Biriktirilmiş şey, saklanmış mal Biriktirmek, stok etmek, istif etmek Toplamak, istif etmek, stoklamak, aklında tutmakDevamını Oku