Cushions
İngilizce Anlamı:
- A soft bag or case filled with feathers, down, or other soft material, used for sitting or leaning on.
- A pad or layer of soft material used to protect or support something.
- A shock absorber or vibration isolator.
- A financial reserve or buffer.
Türkçe Anlamı:
- İçine tüy, kuş tüyü veya başka yumuşak malzeme doldurulmuş, oturmak veya yaslanmak için kullanılan yumuşak çanta veya kılıf.
- Bir şeyi korumak veya desteklemek için kullanılan yumuşak malzemeden yapılmış ped veya katman.
- Bir şok emici veya titreşim izolatörü.
- Bir finansal rezerv veya tampon.
Cushions’ın Kullanımı:
- “I sat on the cushions and watched the TV.” (Yastıklara oturdum ve televizyonu izledim.)
- “She put a cushion under her head to make it more comfortable.” (Başının altına daha rahat olması için bir yastık koydu.)
- “The car’s suspension system has cushions to absorb shocks.” (Arabanın süspansiyon sisteminde şokları emmek için yastıklar var.)
- “The company has a financial cushion to help it through tough times.” (Şirketin zor zamanlarda kendisine yardımcı olacak bir finansal yastığı var.)
Cushions ile İlgili Örnek Cümleler:
- “The sofa was covered in soft, fluffy cushions.” (Kanepe yumuşak, tüylü yastıklarla kaplıydı.)
- “He placed a cushion on the hard wooden chair to make it more comfortable.” (Sert ahşap sandalyenin üzerine daha rahat olması için bir yastık koydu.)
- “The cushions in the car were old and worn out.” (Arabadaki yastıklar eski ve yıpranmıştı.)
- “The company’s financial cushions helped it to weather the economic storm.” (Şirketin finansal yastıkları, ekonomik fırtınayı atlatmasına yardımcı oldu.)
Cushions ile İlgili Kelimeler:
- Pillow (yastık)
- Mattress (yatak)
- Quilt (yorgan)
- Blanket (battaniye)
- Sheet (çarşaf)
- Comforter (yorgan)
- Duvet (yorgan)
- Bedspread (yatak örtüsü)
- Headboard (başlık)
- Footboard (ayaklık)