Cut
İngilizce Anlamı:
- Bir şeyi kesmek veya bölmek için keskin bir nesne kullanmak.
- Bir şeyin bir parçasını çıkarmak veya ayırmak.
- Bir şeyi kısaltmak veya azaltmak.
- Bir şeyi kesmek veya bölmek için bir araç kullanmak.
- Bir şeyin kesilmesi veya bölünmesi.
- Bir şeyin bir parçasının çıkarılması veya ayrılması.
- Bir şeyin kısaltılması veya azaltılması.
- Bir şeyin kesilmesi veya bölünmesi için kullanılan araç.
Türkçe Anlamı:
- Kesmek.
- Bölmek.
- Ayırmak.
- Kısaltmak.
- Azaltmak.
- Kesilme.
- Bölünme.
- Ayrılma.
- Kısaltma.
- Azaltma.
Örnekler:
- He cut the rope with a knife. (İpi bıçakla kesti.)
- She cut the cake into eight pieces. (Pastayı sekiz parçaya böldü.)
- I cut my hair short. (Saçımı kısa kestirdim.)
- The doctor cut out the tumor. (Doktor tümörü çıkardı.)
- The government cut taxes. (Hükümet vergileri azalttı.)
- The cut on his arm was deep. (Kolundaki kesik derindir.)
- The cut in the budget was significant. (Bütçedeki kesinti önemliydi.)
- The cut in the workforce was painful. (İşgücündeki kesinti acı vericiydi.)
İfadeler:
- Cut to the chase: Konuya girmek.
- Cut a deal: Anlaşma yapmak.
- Cut a long story short: Uzun lafın kısası.
- Cut and run: Kaçmak.
- Cut off: Kesmek, ayırmak.
- Cut out: Çıkarmak, ayırmak.
- Cut up: Kesmek, bölmek.
Zıt Anlamlar:
- Join: Birleştirmek.
- Connect: Bağlamak.
- Attach: Tutturmak.
- Add: Eklemek.
- Increase: Artırmak.
Eş Anlamlar:
- Sever: Kesmek.
- Divide: Bölmek.
- Separate: Ayırmak.
- Shorten: Kısaltmak.
- Reduce: Azaltmak.
Kökeni:
Eski İngilizce “ceorfan” kelimesinden türemiştir.