Damlatmak: İngilizce ve Türkçe Anlamı
Damlatmak, bir sıvıyı damla damla düşürmek anlamına gelen bir fiildir. İngilizce’de “to drip” olarak ifade edilir. Damlatmak, genellikle bir sıvının bir kaptan veya bir yüzeyden düşmesiyle oluşan bir harekettir. Örneğin, bir musluktan su damlatmak, bir şişeden yağ damlatmak veya bir çatıdan yağmur damlatmak gibi.
Damlatmak, günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir fiildir. Örneğin, yemek pişirirken bir yemeğe yağ damlatmak, bir bitkiye su damlatmak veya bir yaraya ilaç damlatmak gibi. Ayrıca, damlatmak, bazı sanat eserlerinde de kullanılan bir tekniktir. Örneğin, bir ressam, bir tabloya boya damlatarak farklı efektler yaratabilir.
Damlatmak, hem olumlu hem de olumsuz anlamlarda kullanılabilir. Örneğin, bir yemeğe yağ damlatmak, yemeğin lezzetini artırabilir. Ancak, bir çatıdan yağmur damlatmak, evin içine su sızmasına neden olabilir.
Damlatmak: İngilizce ve Türkçe Örnek Cümleler
- The faucet is dripping. (Musluk damlıyor.)
- The oil is dripping from the bottle. (Yağ şişeden damlıyor.)
- The rain is dripping from the roof. (Yağmur çatıdan damlıyor.)
- The artist dripped paint onto the canvas. (Ressam, tuvale boya damlattı.)
- The doctor dripped medicine onto the wound. (Doktor, yaraya ilaç damlattı.)
- The water dripped from the leaves of the tree. (Su, ağacın yapraklarından damlıyordu.)
- The sweat dripped from his forehead. (Ter, alnından damlıyordu.)
- The tears dripped from her eyes. (Gözyaşları, gözlerinden damlıyordu.)
- The blood dripped from the cut. (Kan, kesikten damlıyordu.)
- The ink dripped from the pen. (Mürekkep, kalemden damlıyordu.)
Damlatmak: İngilizce ve Türkçe Deyimler ve Atasözleri
- A drop in the bucket. (Damla damla göl olur.)
- Every drop counts. (Her damla önemlidir.)
- Don’t let a drop of water go to waste. (Bir damla suyu bile boşa harcama.)
- A stitch in time saves nine. (Zamanında alınan bir önlem, daha sonraki büyük sorunları önler.)
- A penny saved is a penny earned. (Biriktirilen her kuruş, kazanılmış bir kuruştur.)
Damlatmak: İngilizce ve Türkçe Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar
Eş Anlamlılar:
- Akıtmak
- Dökmek
- Saçmak
- Serpiştirmek
- Püskürtmek
Zıt Anlamlılar:
- Tutmak
- Engellemek
- Önllemek
- Durdurmak
- Kesmek