Dare
Dare, İngilizce’de “cesaret etmek” veya “cesaret göstermek” anlamına gelen bir fiildir. Genellikle birinin korktuğu veya zor bulduğu bir şeyi yapmaya cesaret etmesi anlamında kullanılır. Örneğin, “Dağa tırmanmaya cesaret edemedim.” veya “Yeni bir işe başlamaya cesaret ettim.” gibi cümlelerde kullanılır.
Dare ayrıca, birine bir şey yapmaya meydan okumak veya onu yapmaya teşvik etmek anlamında da kullanılır. Örneğin, “Beni yenmeye cesaret edebilir misin?” veya “Yeni bir şeyler denemeye cesaretin var mı?” gibi cümlelerde kullanılır.
Dare, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir fiildir ve birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Aşağıdaki örneklerde dare fiilinin farklı kullanımlarını görebilirsiniz:
- I dare you to jump off the cliff. (Seni uçurumdan atlamaya meydan okuyorum.)
- I don’t dare tell him the truth. (Ona gerçeği söylemeye cesaret edemiyorum.)
- She dared to dream of a better future. (Daha iyi bir gelecek hayal etmeye cesaret etti.)
- He dared to be different. (Farklı olmaya cesaret etti.)
- I dare you to try something new. (Yeni bir şey denemeye cesaretin var mı?)
Dare fiilinin eş anlamlıları arasında “challenge”, “defy” ve “provoke” gibi kelimeler yer alır.
Dare ile İlgili Faydalı Siteler ve Dosyalar
- Dare’nin Tanımı ve Kullanımı
- Dare’nin Eş Anlamlıları ve Zıt Anlamlıları
- Dare’nin Kullanıldığı Örnek Cümleler
- Dare’nin Kullanıldığı Şarkı Sözleri
- Dare’nin Kullanıldığı Filmler