dazzlıng ne demek

Dazzling: Göz Kamaştırıcı

“Dazzling” kelimesi, parlak ışık veya renklerle dolu olan bir şeyi tanımlamak için kullanılır. Genellikle olumlu bir anlamda kullanılır ve bir şeyin güzelliğini veya çekiciliğini vurgulamak için kullanılır. Örneğin, “The dazzling lights of the city skyline” (Şehrin ufuk çizgisinin göz kamaştırıcı ışıkları) veya “Her eyes were dazzling blue” (Gözleri göz kamaştırıcı maviydi) gibi cümlelerde kullanılabilir.

“Dazzling” kelimesi, Eski İngilizce “daze” (şaşkınlık) kelimesinden türemiştir. Bu kelime, parlak ışık veya renklerle dolu bir şeyin neden olduğu geçici körlük veya şaşkınlık hissini tanımlamak için kullanılırdı. Zamanla, “dazzling” kelimesi daha genel bir anlam kazanarak, parlak ve çekici olan her şeyi tanımlamak için kullanılmaya başlandı.

“Dazzling” kelimesinin eş anlamlıları arasında “brilliant” (parlak), “radiant” (ışıltılı), “resplendent” (görkemli) ve “luminous” (aydınlık) gibi kelimeler bulunur. Bu kelimeler, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır ve bir şeyin güzelliğini veya çekiciliğini vurgulamak için kullanılır.

“Dazzling” kelimesinin zıt anlamlıları arasında “dull” (donuk), “dim” (loş) ve “dark” (karanlık) gibi kelimeler bulunur. Bu kelimeler, genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve bir şeyin güzelliğini veya çekiciliğini vurgulamak için kullanılır.

“Dazzling” kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bir kişinin güzelliğini veya çekiciliğini tanımlamak için, bir nesnenin parlaklığını veya çekiciliğini tanımlamak için veya bir olayın heyecanını veya çekiciliğini tanımlamak için kullanılabilir.

İşte “dazzling” kelimesinin kullanıldığı bazı örnek cümleler:

  • The dazzling lights of the city skyline were a sight to behold. (Şehrin ufuk çizgisinin göz kamaştırıcı ışıkları görülmeye değerdi.)
  • Her eyes were dazzling blue, like the ocean on a sunny day. (Gözleri göz kamaştırıcı maviydi, tıpkı güneşli bir günde okyanus gibi.)
  • The dazzling performance of the dancers left the audience in awe. (Dansçıların göz kamaştırıcı performansı seyirciyi hayran bıraktı.)
  • The dazzling beauty of the sunset was a perfect way to end the day. (Gün batımının göz kamaştırıcı güzelliği günü bitirmenin mükemmel bir yoluydu.)
  • The dazzling success of the new product launch exceeded all expectations. (Yeni ürün lansmanının göz kamaştırıcı başarısı tüm beklentileri aştı.)

“Dazzling” kelimesi, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan bir kelimedir ve birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Bu kelime, genellikle olumlu bir anlamda kullanılır ve bir şeyin güzelliğini veya çekiciliğini vurgulamak için kullanılır.


Yayımlandı

kategorisi