defeat

Defeat: Yenilgi

İngilizce Anlamı:

  1. Bir yarışmada, oyunda veya savaşta kaybetmek.
  2. Birini veya bir şeyi yenmek veya alt etmek.
  3. Bir planı veya amacı engellemek veya bozmak.
  4. Birinin moralini bozmak veya cesaretini kırmak.

Türkçe Anlamı:

  1. Bir yarışmada, oyunda veya savaşta kaybetmek.
  2. Birini veya bir şeyi yenmek veya alt etmek.
  3. Bir planı veya amacı engellemek veya bozmak.
  4. Birinin moralini bozmak veya cesaretini kırmak.

Örnekler:

  • The team was defeated in the championship game. (Takım şampiyonluk maçında yenildi.)
  • The hero defeated the dragon and saved the princess. (Kahraman ejderhayı yendi ve prensesi kurtardı.)
  • The government’s plan to raise taxes was defeated in the parliament. (Hükümetin vergileri artırma planı parlamentoda reddedildi.)
  • The news of the accident defeated her spirits. (Kaza haberi onun moralini bozdu.)

Defeat: Yenilgi

İngilizce Anlamı:

  1. Bir yarışmada, oyunda veya savaşta kaybetme durumu.
  2. Birinin veya bir şeyin yenilmesi veya alt edilmesi.
  3. Bir planın veya amacın engellenmesi veya bozulması.
  4. Birinin moralinin bozulması veya cesaretinin kırılması.

Türkçe Anlamı:

  1. Bir yarışmada, oyunda veya savaşta kaybetme durumu.
  2. Birinin veya bir şeyin yenilmesi veya alt edilmesi.
  3. Bir planın veya amacın engellenmesi veya bozulması.
  4. Birinin moralinin bozulması veya cesaretinin kırılması.

Örnekler:

  • The team’s defeat in the championship game was a major disappointment. (Takımın şampiyonluk maçındaki yenilgisi büyük bir hayal kırıklığıydı.)
  • The hero’s defeat of the dragon was a great victory. (Kahramanın ejderhayı yenmesi büyük bir zaferdi.)
  • The government’s defeat in the parliament was a setback for its agenda. (Hükümetin parlamentodaki yenilgisi gündemi için bir aksilikti.)
  • The news of the accident was a devastating defeat for her. (Kaza haberi onun için yıkıcı bir yenilgiydi.)

Defeat: Yenilgi

İngilizce Anlamı:

  1. Bir yarışmada, oyunda veya savaşta kaybetmek.
  2. Birini veya bir şeyi yenmek veya alt etmek.
  3. Bir planı veya amacı engellemek veya bozmak.
  4. Birinin moralini bozmak veya cesaretini kırmak.

Türkçe Anlamı:

  1. Bir yarışmada, oyunda veya savaşta kaybetmek.
  2. Birini veya bir şeyi yenmek veya alt etmek.
  3. Bir planı veya amacı engellemek veya bozmak.
  4. Birinin moralini bozmak veya cesaretini kırmak.

Örnekler:

  • The team was defeated in the championship game, but they still had a successful season. (Takım şampiyonluk maçında yenildi, ancak yine de başarılı bir sezon geçirdiler.)
  • The hero defeated the dragon, but he was badly injured in the battle. (Kahraman ejderhayı yendi, ancak savaşta ağır yaralandı.)
  • The government’s plan to raise taxes was defeated in the parliament, but they were able to pass a compromise bill. (Hükümetin vergileri artırma planı parlamentoda reddedildi, ancak bir uzlaşma tasarısı geçirmeyi başardılar.)
  • The news of the accident was a devastating defeat for her, but she eventually found the strength to move on. (Kaza haberi onun için yıkıcı bir yenilgiydi, ancak sonunda devam etme gücünü buldu.)

Yayımlandı

kategorisi