tuck: İçine tıkmak, içine sokmak, altına kıvırmak Kat kat edip küçültmek Sıkıştrıvermek, tıkmak Üstünü örtüp etrafını tıkmak Kat yapmak Elbise kırması…Devamını Oku
jug: Testi (argo) hapishane, slang (-ged,- ging) testi veya çömlek içine koymak Hapishaneye tıkmak. (-ged, -ging) bülbül sesi Bülbül gibi şakımak.…Devamını Oku
confine: Kuşatmak Hapsetmek Evde veya yatakta tutmak Sınırlamak, toplamak, hasretmek Sınırlamak, tutmak, hapsetmek, kapamak; loğusa olmakDevamını Oku
confine: Kuşatmak Hapsetmek Evde veya yatakta tutmak Sınırlamak, toplamak, hasretmek Sınırlamak, tutmak, hapsetmek, kapamak; loğusa olmakDevamını Oku
apprehend: Vesayet altına almak Tutuklamak, tevkif etmek Anlamak, idrak etmek, kavramak Korkmak, endişe etmek. Anlamak, kavramak; tutuklamak; korkuyla beklemek, endişe etmekDevamını Oku
intern: ), (i.) enterne etmek (bir gemiyi bir limanda) hapsetmek Harp zamanında kapamak, alıkoymak, göz altına almak Stajını yapan tıp öğrencisi…Devamını Oku