Sözlükte demonstrate kelimesinin manası:
- İspat etmek, göstermek, açımlamak, tatbikatla izah etmek
- Nümayiş yapmak, gövde gösterisinde bulunmak
- Göstererek ders vermek
- Göstermek, örnekle açıklamak, gösteri yapmak; ispat etmek, kanıtlamak, ispatlamak
demonstrate ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- evidence ), (f.) delil, tanıklık, şahadet, ispat, tanıt Vuzuh, açıklık, aydınlık Şahit Belirtmek, tasrih etmek, açıklamak, tavzih etmek İspat etmek Belirtmek,…
- prove Göstermek, kanıtlamak, ispat etmek, denemek, sınamak, ispatlamak, tecrübe etmek, çıkmak, ortaya koymak, sağlamasını yapmak, anlaşılmak (-d,-d veya proven) tanıtlamak, ispat…
- proved Göstermek, kanıtlamak, ispat etmek, denemek, sınamak, ispatlamak, tecrübe etmek, çıkmak, ortaya koymak, sağlamasını yapmak, anlaşılmak İspatlanmış
- show Eski veya shew göstermek, arzetmek, göz önüne koymak İhsan etmek İzhar etmek, meydana çıkarmak İçeriye götürmek Anlatmak, ispat etmek Söylemek…
- explain Açıklamak, izah etmek, anlatmak, hesap vermek, açıklama yapmak Anlatmak, açıklamak, izah etmek, beyan etmek, belirtmek, tasrih etmek,aydınlatmak, tenvir etmek, tarif…
- attest İspat etmek, kanıtlamak, onaylamak, doğrulamak, beyan etmek, iddia etmek, yemin ettirmek Resmen ve açıkça söylemek, iddia etmek Şahadet etmek, tasdik…
- represent Göstermek, tasvir et mek, resmetmek Anlatmak, söylemek, ifade etmek Taslamak, gibi göstermek Temsil etmek, simgelemek Rolünü yapmak Tarif etmek, açıklamak…
- falsify Tahrif etmek, bozmak, kalpazanlık etmek Yalan olduğunu söylemek Hukaslı olmadığını ispat etmek Tahrif etmek, değiştirmek, oynama yapmak, sahtesini yapmak, kalpazanlık…
- declare Açıklamak, beyan etmek, ifade vermek, ilan etmek, bildirmek; fikrini belirtmek, deklarasyon yapmak; afişe etmek İlân etmek, beyan etmek, ifade etmek,…
- exemplify Örnek olmak, misal teşkil etmek Örnek olarak göstermek, misal göstermek Kopya etmek, (huk.) tasdikli suretini çıkarmak, resmi suretini göstererek ispat…
- shown Show. Dışa vurmak, göstermek, sergilemek, meydana çıkarmak, belirtmek, belli etmek, görünmek, ibraz etmek, belli olmak, gösterimde olmak, kendini göstermek, gösterilmek;…
- evince Göstermek İzhar etmek, belirtmek, açığa vurmak, aydınlığa kavuşturmak, ispat etmek, delil göstermek. Belli etmek, açığa vurmak, açıkça göstermek
- testify Şahadet etmek Delil olmak, ispat etmek, kanıtlamak Açığa vurmak. Şahitlik etmek, doğrulamak, tanıklık etmek, ifade vermek
- testify Şahadet etmek Delil olmak, ispat etmek, kanıtlamak Açığa vurmak. Şahitlik etmek, doğrulamak, tanıklık etmek, ifade vermek
- plead (pleaded veya pled) yalvarmak, rica etmek, istirham etmek Huk Savunmak, müdafaa etmek, savunma yapmak, dava açmak, rica etmek, dilemek, yalvarmak,…