deny: ifadesiyle ilgili İngilizce ve Türkçe anlamı
İngilizce Anlamı:
- to refuse to admit or accept something as true or valid
- to refuse to give or allow something
- to prevent someone from doing something
Türkçe Anlamı:
- bir şeyi doğru veya geçerli olarak kabul etmeyi reddetmek
- bir şeyi vermeyi veya izin vermeyi reddetmek
- birinin bir şey yapmasını engellemek
Örnekler:
- He denied the allegations against him. (Kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.)
- She denied him access to her computer. (Bilgisayarına erişimini engelledi.)
- The government denied the protesters a permit to march. (Hükümet, protestoculara yürüyüş izni vermeyi reddetti.)
deny: ifadesiyle ilgili diğer kullanımlar:
- deny oneself something: kendine bir şeyi yasaklamak
- deny someone something: birine bir şeyi vermeyi reddetmek
- deny the existence of something: bir şeyin varlığını reddetmek
- deny responsibility for something: bir şeyden sorumluluğu reddetmek
deny: ifadesiyle ilgili eş anlamlılar:
- refuse
- reject
- decline
- disavow
- repudiate
deny: ifadesiyle ilgili zıt anlamlılar:
- admit
- accept
- allow
- grant
- permit
deny: ifadesiyle ilgili deyimler:
- deny all knowledge of something: bir şey hakkında hiçbir şey bilmediğini iddia etmek
- deny oneself the pleasure of something: kendine bir şeyin zevkini yasaklamak
- deny someone the opportunity to do something: birinin bir şey yapma fırsatını elinden almak
deny: ifadesiyle ilgili örnek cümleler:
- The witness denied seeing the defendant at the scene of the crime. (Tanık, sanığı suç mahallinde gördüğünü reddetti.)
- The company denied the rumors that it was going bankrupt. (Şirket, iflas ettiği yönündeki söylentileri yalanladı.)
- The politician denied having any involvement in the scandal. (Politikacı, skandala herhangi bir şekilde dahil olduğunu reddetti.)
- The child denied eating the cookie, even though crumbs were all over his face. (Çocuk, yüzünde kırıntılar olmasına rağmen kurabiyeyi yediğini reddetti.)
- The doctor denied the patient’s request for a second opinion. (Doktor, hastanın ikinci bir görüş isteğini reddetti.)