Desk
İngilizce Anlamı:
-
A piece of furniture with a flat or sloping surface, typically raised on legs, used for writing, reading, or working at.
-
A place or area where someone works, especially in an office or other workplace.
-
A group of people who work together on a particular task or project.
Türkçe Anlamı:
-
Yazma, okuma veya çalışma yapmak için kullanılan, genellikle ayaklı ve düz veya eğimli yüzeye sahip mobilya.
-
Özellikle bir ofiste veya başka bir işyerinde birinin çalıştığı yer veya alan.
-
Belirli bir görev veya proje üzerinde birlikte çalışan kişiler grubu.
Desk İle İlgili Örnek Cümleler:
İngilizce:
-
I have a large desk in my home office where I work on my computer.
-
The manager has a desk in the corner of the office where he meets with clients.
-
The sales team has a desk in the middle of the office where they can collaborate on projects.
Türkçe:
-
Bilgisayarımda çalıştığım ev ofisimde büyük bir masam var.
-
Müdürün, müşterileriyle görüştüğü ofisin köşesinde bir masası var.
-
Satış ekibinin, projeler üzerinde işbirliği yapabilecekleri ofisin ortasında bir masası var.
Desk İle İlgili Deyimler ve Atasözleri:
İngilizce:
-
Clean desk policy: A policy in which employees are required to keep their desks clean and organized.
-
Desk job: A job that is typically performed at a desk, such as an office job.
-
From the desk of: A phrase used to indicate that a letter or document is coming from a particular person or office.
Türkçe:
-
Temiz masa politikası: Çalışanların masalarını temiz ve düzenli tutmalarının zorunlu olduğu bir politika.
-
Masa işi: Genellikle bir ofis işi gibi bir masada yapılan iş.
-
Masadan: Bir mektubun veya belgenin belirli bir kişiden veya ofisten geldiğini belirtmek için kullanılan bir ifade.
Desk İle İlgili Eş Anlamlılar ve Zıt Anlamlılar:
Eş Anlamlılar:
İngilizce:
-
Table
-
Workbench
-
Writing desk
Türkçe:
-
Masa
-
Tezgah
-
Yazı masası
Zıt Anlamlılar:
İngilizce:
-
Floor
-
Ground
-
Carpet
Türkçe:
-
Zemin
-
Yer
-
Halı